Zihninizi susturmayı öğrenin

Yazar:   Tarih:   Kategori: Genel Sağlık 

Meditasyon’a öyle her isteyen başlayamıyor. Bunun için doğruları bilmeye ihtiyacınız var.

Uykunuzda bile düşünce halinde olan zihninizi susturmak ya da en “kötü ihtimalle” daha iyi düşüncelere yöneltmek sizin elinizde. Bunu yapmak için –zannedilenin aksine- özel bir hazırlığa gerek yok. Mumlar almanız, tütsüler yakmanız, okyanus manzarası olan bir eve taşınmanız ya da evinizin tüm iç dekorasyonunu Uzakdoğu Felsefelerine göre yenilemeniz gerekmiyor. Bu yazıda gün içinde uygulayabileceğiniz pratik, geçerli ve işe yarayan yöntemleri ve bunlar için yapmanız gereken bir kaç ufak düzenlemeyi anlatacağız. Doğru meditasyonla iş hayatının, çocuk büyütmenin, sınavlarla boğuşmanın ya da ekonomik sıkıntıların ağırlığından beklemediğiniz şekilde çabuk ve etkili biçimde kurtulabilir, zihninizi düzenleyerek hayatınızın getirdiği sorunlarla daha etkin şekilde mücadele edebilirsiniz. Ama öncelikle zihninizi susturmayı öğrenmeniz gerekli!

Tebdil-i mekanda ferahlık vardır

Meditasyona başlamak isteyen ve başladıktan sonra umduğu “mucizeyi” göremeyen kişilerin çoğu, sabırsızlanararak şikayetçi olur ve “kandırıldıklarını” iddia ederler. Halbuki yapmaları gereken asıl şey “kandırıldıklarını iddia ederek” ağlamak yerine, ağlayan zihinlerini kandırmak ve yatıştırmaktır. Bunun için masrafsız, enerji tasarrufu sağlanabilecek ve işe yarayan birkaç küçük hilemiz var;

Odaklanamıyorsanız, odak noktanızı değiştirin.

Bazı insanların bazı şeyleri yapmak için mekan değiştirmeye ihtiyacı vardır. Bunun en temel sebebi; yaşadığımız alanlardaki objelerin ve o alanlarda yaptığımız günlük aktivitelerin bir “uyarıcı” olarak beynimize kaydediliyor olmasıdır. Örneğin eve geldikten sonra gününüzün büyük bölümünü oturma odasında geçiriyorsanız, meditasyon tekniklerini oturma odanızda hayata geçirmemek iyi bir fikir olabilir. Neden mi?

Yemek masasına bakarak acıkan, TV’ye bakarak Aşk-ı Memnu dizisinin son bölümünü düşünen ya da eşinin ters biçimde bırakıp gittiği terliğe bakarak batıl inançları tetiklenen kişiler, meditasyonun temel dinamiği olan “odaklanma” becerisinden uzaklaşırlar. Bunun yerine zihninizi susturduğunuz ve bilinçli biçimde –büyük ihtimalle- en az vakit geçirdiğiniz yer olan yatak odanıza giderek, odaklanmayı sağlamak için yerinde bir hamle yapabilirsiniz.

Odanızı düzenleyin.

Dağınık çalışanlar, bekâr hayatı için bahane bulan kişiler ya da usanmış ev hanımları bundan hoşlanmayacak fakat; meditasyon yapacağınız odanın biraz derli toplu olması gerekiyor.

Yalnız hatırlatmalıyız ki, derli toplu derken; takıntılı bir insanın dehşet verici düzen oranına sahip, steril bir operasyon merkezinden bahsetmiyoruz. Nevresim takımı örtülmüş, kurumaya bırakılmış yumuşatıcı kokan çamaşırlarca işgal edilmemiş, dikkatinizi dağıtabilecek parlak / enteresan objelerle süslenmemiş bir yatak odası meditasyon için ideal olabilir.

Duruşunuzu Düzeltin

Rahat bir yerde oturun. Tercihen odanın ortasında ve bağdaş kurmuş olarak oturmanız iyi olabilir. Bel kemiği zemine 90 derece dik durumda olmalıdır. (Çalışma içinde yorulmak ve bu dikliğin bozulması mümkündür. Bu olursa zarar yoktur.)

Meditasyona yeni başlayan kişiler, filmlerde gördükleri oturuş tekniklerini tekrarlayacağım derken işin özünü kaçırırlar. Bilgisayar başında oturmaktan betonarme yapılara dönüşen kas sistemi, sırf siz istiyorsunuz diye istediğiniz şekli almaz. O yüzden bağdaş kurmak konusunda zorlanıyorsanız; vazgeçin. Oturabildiğiniz en rahat pozisyon, sizin için ideal olandır. Daha sonra çeşitli egzersiz ve alıştırmalar yaparak ideal meditasyon pozuna bürünebilirsiniz.

Şu pozisyonu kafanızda canlandırın:

İki eliniz, iki dizin üzerinde rahat bir konumdadır. Kafa geriye kalkık veya öne eğilmiş değildir. Kafanın dikliği, başın arkasının, bel kemiği ile aynı doğrultuda olmasına yetecek kadardır. Yani sırtınızı ve başınızı, ensenizi bir duvara dayamış gibi bir dikliktesiniz.

Şimdi kafanızda canlandırdığınız pozisyonu uygulayın.

Bu pozisyona alışmak için kendinize biraz zaman tanıyın. Vücudunuz ve zihniniz olduğunuz konuma alışana kadar kendinizi “uçmak için zorlamamak” akıllıca olacaktır.

Bütün gün bilgisayar başında çalışan kişilerin omurgaları, bu beklenmedik dikliğe tepki göstererek ağrımaya, karıncalanmaya veya tekrar kamburlaşmak için çeşitli protestolara başlayabilir. Omurganızı dinlemeyin. Doğru ve etkili nefes alabilmek ve ciğerlerinizin tüm potansiyelini kullanmak için dik durmak zorundasınız.

Nefes Alın, nefes verin, ekosistemimize can verin.

Bunu hayatta olduğunuz sürece hergün yaptığınız için pek heyecanlı gelmeyebilir ama doğru nefes almak; gerçekten heyecan verici değişikliklere neden olabilir.

Meditasyon için önce on veya yirmi defa birinci nefes tekniğini tekrarlayacaksınız.

Nefes tekniği yapılırken düşüncelerin daldan dala atlaması ya da ilgisiz konulara odaklanmak, meditasyon guruları tarafından hoş karşılanmaz. Neyse ki biz guru değiliz. Düşüncelerinizi yeşillik, şelale, kumsal, börtü böcek üzerine odaklamanız için zihinsel bir zorlamaya gerek yok. Beyninizi rahat bırakın. Zaten bir süre sonra yaptığınız işe odaklanacak ve “Spam” düşüncelerden kurtulacaksınız. (Bu aşamada sadece ciğerler genişletilmekte ve etkili nefes alış verişi için operasyona hazırlanmaktır.)

Doğru nefes alıp vermek ne demek?

Doğru nefes alma tekniğinde nefes; burundan kısa sürede ve hızla alınır. Böylece bir kerede alabileceğiniz en yoğun miktardaki oksijeni direk iç etmiş olursunuz. Maalesef bu dünyadaki herşey gibi, nefes de kalıcı değil… Üzgünüz fakat bu gerçekle baş etmeniz gerekiyor; aldığınız nefesi geri vermek zorundasınız. Geri verirken, isteksizliğinizi belli edin ve ağızdan ağır ağır verin.

Unutmayın; nefesin verilişi mümkün olduğu kadar uzamalıdır. Hava boşalınca karın adaleleri kasılıp, içeriye çekilerek ciğerlerdeki son hava kırıntıları da dışarıya atılır.

Bu şekilde ilk çemberi tamamladıktan sonra, yoruluncaya ya da başınız dönünceye kadar nefes alıp vermeye devam edin. Nefes çalışmasını yaparken yorulduğunuz takdirde duraklayıp, bir, iki normal nefes alıp vermeniz mümkün ve gereklidir. Bu nefes tekniği ve zorlamalar; sigara içen talihsiz ve kader mahkûmları için de faydalıdır. Birinci nefes tekniğini kararlaştırdığınız sayıda yaptıktan sonra zihin susturma çalışmalarına başlayabilirsiniz.

…ve beklenen an: Zihnimizi susturuyoruz!

Yere çömelip bağdaş kurunca meditasyonun %50’sini tamamladığını zanneden kişiler için kötü haber fakat; henüz meditasyona başlamadık. Şimdilik yalnızca zihnimizi susturuyoruz.

Önce yine aynı şekilde nefes alacaksınız ve aynı şekilde nefesi boşaltacaksınız.

Nefesi boşalttıktan sonra karın adalelerinizi kasarken, normal nefes çalışmasından daha gevşek davranacaksınız. Böylece içerde çok az miktarda hava kalacak.

Nefes boşaldıktan sonra gözlerinizi kapatıp, nefesinizi tutacaksınız.

Bu durumda -yani ciğerlerde hava yokken- nefes tutmak, nefes aldıktan sonra nefes tutmaktan çok daha zor ve kısa sürelidir.

Bir iki denemeden sonra, reflekslerinize yenilip nefes almamayı öğreneceksiniz.

Nefesinizi tuttuğunuz o kısa ana saliseler, saniyeler eklenecek.

Kısa süreler için dahi olsa nefessiz kalan vücudunuz; zihninize şu mesajı göndermeye başlayacak:

“Nefes alıp vermek ne kadar güzel birşey. Hayatta herşey boş.”

Bu durumu düzenli olarak tekrarladıktan sonra zihniniz gerekli mesajı alarak sakinleşmeye ve sürecin sonunda ise susmaya başlayacak.

Bu durumdayken zihinsel sesinizi susturmanın, normal bir zamanda veya ciğerlerde hava varken susturmaktan çok daha kolay olduğunu göreceksiniz.

İçinde olduğunuz durum en fazla iki veya beş saniye sürebilir.

Bundan sonra ya nefesiniz tükenir ve nefes alma ihtiyacı duyarsınız ya da zihniniz tekrar konuşmaya başlar.

Her iki durumda da nefes alıp, baştan başlayacaksınız.

Zihinsel sesinizi uzun süre sustursanız da nefesinizi tutmak için zorlamayın. Ciğerlerdeki en ufak zorlanmada nefes alarak baştan başlayın.

İşte nefesinizi tutuğunuz o kısacık anda zihinsel sesinizi durdurunca, zihni susturmanın ne demek olduğunu anlayacaksınız.

Bu çalışmayı başlangıçta günde iki, ilerleyen aşamalarda ise beş dakika yapmanız yeterlidir.

Zihninizi susturma ve nefes tutma süreniz giderek artacaktır.

Bu şekilde on beş gün, bir ay çalıştıktan sonra normal meditasyon çalışmalarına başlayabilirsiniz.

Zihninizi susturmayı öğrenin adlı konuya yorum yapmak ister misin? Etiketler

*

*

Yorum yapmak ister misin?

Acilservis.pro - Hakaret, imla kurallarına uymayan ve konu ile alakasız yorumlar kesinlikle onaylanmayacaktır.