SICKLE CELL ANEMIA

Yazar:   Tarih:   Kategori: Genel Sağlık 

SICKLE CELL ANEMIA

Sickle cell anemia hemoglobin S adı verilen anormal bir hemoglobin türü yüzünden oluşan bir genetik hastalıktır. Otosomal resessif bir özellik olarak kalıtlanır. Daha çok Afrika kökenli insanlarda yaygındır. Yaşam boyu süren akut krizler ve hastalıklara yakalanma eğilimin artması sonucu oluşan bir çok komplikasyonla karakterize edilebilir. Sickle cell anemialı bir hastanın kırmızı kan hücreleri yarım ay ya da orak şeklinde ince uzun bir yapı kazanırken normal kan hücreleri bikonkav diskler şeklindedirler.

Sickle cell anemia kalıtsal bir kan hastalığıdır. Temel olarak kronik anemi ve periyodik acı çekme bölümlerinden oluşur. Hastalığın altında yatan problem bir kan proteini olan hemoglobindir. Hemoglobin kırmızı kan hücrelerinin yapısında bulunur ve akciğerlerden vücudun diğer kısımlarına oksijen götürür ve dokulardan aldığı karbondioksiti de akciğerlere geri getirir. Sickle cell anemiada hemoglobin moleküllerinin yapısı değişmiş ve bozulmuştur.

Yaklaşık olarak 120 gün yaşayan normal kırmızı kan hücrelerinden farklı olarak sickled kırmızı hücreler 10-20 gün yaşarlar, yerlerine yenileri yeterince hızlı yapılamadığı için de anemi denilen kanın kırmızı hücrelerinin eksik olması durumu ortaya çıkar.

Hastalığın moleküler temeli : Sickle cell geni glutamic asit yerine valin amino asidinin geçmesine neden olan bir nokta mutasyon sonucu oluşur. Sickle cell anemia ya neden olan mutasyon elli yıldan fazla bir zaman önce tanımlanmıştır. Bu mutasyon kırmızı kan hücrelerinde bulunan hemoglobinin yapısının değişmesine neden olur. Hemoglobinin beta zincirinde normalde glutamic acid bulunması gereken pozisyonda (amino ucundan başlanarak sayıldığında altıncı amino asit) valin amino asidi bulunur. Amino asidin yüksüz ve hidrofobik bir side chain olan valinle yer değiştirmesi hemoglobinin daha az çözünen bir yapı kazanmasına neden olur. Sonuç olarak hemoglobin kristal benzeri yapılar oluşturma eğilimi göstererek kırmızı kan hücrelerinde şekil değişikliğine neden olur.

Bu iki hemoglobinin amino asit dizilişleri şöyledir:

Hb A : val- his- leu- thr- pro-glu- glu- lys

Hb S : val- his- leu- thr- pro-val – glu- lys

Glutamic asit sentezleyen triplet kodonun ikinci sırasında bulunan tek bir bazın yer değiştirmesiyle valin amino asiti elde edilebilmektedir:

Amino asit mRNA code

Glutamic asit GA ( A or G )

Valine GU ( U,C A or G)

Hastalık damalarda hemoglobin oksijeni saldıktan sonra belirginleşir. Oksijenini salan kırmızı kan hücreleri orak şeklini alarak kan akışının yavaşlamasına neden olur ve küçük kan damarlarına kan gitmesini önler. Bu da besinsiz ve oksijensiz kalan dokularda hasarlara yol açar. Bu aşamada hasta acı nöbetlerine girer.

Normal bireylerde bulunan hemoglobin, hemoglobin A ( Hb A) adını alır. Sickle cell anemia hastalığı görülen bireylerdeki hemoglobin ise sickled hemoglobin olarak da bilinen hemoglobin S (Hb S)dir. Sickle cell trait bir bireyde hem Hb A hem de Hb S bulunması durumudur. Sickle cell trait Afrika kökenli Amerikalılarda her yüz kişiden sekizinde görülür. Bu heterezigot bireyler hem normal beta proteini hem de anormal beta proteini üretirler. Bu insanlar çok ağır egzersizler yapma veya denizden çok yüksek olan bölgelerde bulunma sonucu oksijen azlığı yaşamadıkça hastalıkla belirtileri göstermezler. Sickle cell trait li bireyler normal olarak semptomlar göstermezler ama sickle hemoglobin genini çocuklarına geçirebilirler. Bu insanların yaşam süreleri de normal insanlarla aynıdır fakat sickle cell anemialı hastalar genelde kısa yaşarlar.

Bir birey sadece hemoglobin S taşıyor ve hemoglobin A taşımıyorsa, yani hemoglobin S taşıma yönünden homozigotsa o kişi sickle cell anemia hastasıdır denir.

Hastalığa klinik bakış açısı : Hastalık kalıtsal olmasına ve bireyde doğumdan itibaren bulunmasına rağmen, semptomlar genellikle ilk dört aydan önce gözlenmez. Sickle cell anemia, hasarlı kırmızı kan hücreleri bozulduğunda (hemolitik kriz) ve kemik iliği bu hücrelerin yerini alacak yeni hücreler üretemediğinde yaşamı tehdit eder bir hale gelir. Birbiri ardına oluşan krizler böbrek, akciğer, kemik, karaciğer ve merkezi sinir sistemi hasarlarına yol açar. Orak şeklindeki hücreler damar içinde bikonkav diskler şeklindeki hücreler gibi serbest ve etkili bir biçimde dolaşamazlar hatta bazı damarlarda kan akışını tıkarlar. Besin ve oksijenin iletilemediği bölgelerde oluşan doku hasarları ve kan akışının bloke edildiği damarlar akut ve acı verici süreçlerin oluşmasına neden olur. Bu krizler hastaların %70 inde gözlenir, saatler ya da günler sürebilir. Bazı hastalar birkaç yılda bir bu tip krizlere girerken bazı hastalar ise bir yılda birçok kez krize girebilirler.

Sickle cell anemia lı hastalar menenjit gibi hayatı tehdit edici bakteriyel enfeksiyonlara yakalanma eğilimi içindedirler. Enfeksiyonlar hastalığı hızlandırırlar ama ölümlerin ana nedeni çoğunlukla krizler değil enfeksiyonlardır.

Sickle cell anemia herkeste aynı şekilde kendini göstermez. Bazı insanlarda semptomlar çok hafif atlatılabilirken bazılarında ise çok ağır semptomlar gözlenir. Buna rağmen problem hep aynıdır: orak şekilli kan hücreleri dar kan damarlarını tıkayıp kanın akışını engeller.

Bu olay bir çok durumun ortaya çıkmasına neden olur:

– El-Ayak sendromu:Bu genelde çocuklarda sickle cell anemia nın ilk sendromudur. El ve ayaklardaki damarlar tıkanır, bu da, bu organlarda şişmeye ve acı hissine neden olur.

– Anemia belirtileri: Aşırı yorgunluk, nefes darlığı ve ciltte solgunluk .

– Acı : Daha öceden tahmin edilemeyen bir şekilde sickled kan hücrelerinin oksijen iletimini engellediği herhangi bir organda ya da eklemde acı hissi oluşur. Acı sickle cell anemia nın çocuklarda ve yetişkinlerde görülen en belirgin özelliğidir.

– Göz problemleri : Gözün görüntüyü alan ve ileten kısmı olan retinaya yeterli besin ve oksijen gitmediğinde körlüğe kadar gidebilecek hasarlar meydana gelebilir.

– Sarılık: Kırmızı kan hücrelerinin çok hızlı bir şekilde yıkımından kaynaklanır, derinin ve gözlerin beyaz kısımlarının sarı bir renk almasına neden olur.

– Büyüme yavaşlaması: Büyümede ve ergenliğe girişte gecikmeler gözlenir bunun nedeni yeterince kırmızı kan hücresine sahip olunmamasıdır.

– Enfeksiyonlar : Sickled kan hücrelerinin dalağı tahrip etmesi sonucu bağışıklık sisteminin zayıflamasından dolayı hastalar enfeksiyonlara daha kolay yakalanır hale gelir.

– Felç : Genellikle çocuklarda gözlenir. Hatalı hemoglobin kırmızı kan hücrelerinin yapısını değiştirerek kan damarlarının duvarlarına yapışmalarına neden olur. Bu eğer beyin bölgesinde meydana gelirse beyine yeterli kanın iletilmesini engelleyeceğinden felçlere neden olur.

Hastalığın önlenmesi: Sickle cell trait ve sicle cell anemia kalıtsaldır. Nesilden nesile genler sayesinde aktarılabilirler. Eğer çiftlerden biri sickle cell trait taşıyıcısıysa (AS) ve diğeri de normalse (SS), doğacak çocuklar %50 şansla sickle cell trait taşıyıcısı olurlar ya da %50 şansla normal hemoglobin taşırlar. Sickle cell anemia sadece iki sickle cell trait taşıyıcısının birlikte bir çocuk sahibi olması sonucu ortaya çıkabilir. Her iki kişi de sickle cell trait taşıyıcısıysa doğacak çocuklar %25 şansla normal hemoglobine sahip olurlar, %50 şansla sickle cell trait taşıyıcısı olurlar ve %25 şansla da sickle cell anemia hastası olurlar. Bu yüzden genetik danışmanlık sickle cell trait taşıyıcıları için önerilen bir yöntemdir. Genetik danışmanlık sırasında %25 bir olasılıkla hastalığa sahip çocuklar oluşturabilecek AS x AS bireylere öneriler sunulur. Prenatal teşhis bunlardan biridir. Prenatal teşhis metotları son birkaç yılda geliştirilmiştir ve riskte olan her çifte uygulanabilir hale gelmiştir.

Hatalı hemoglobin geninin oluşmasına neden olan mutasyon binlerce yıl önce Afrika, Akdeniz, Orta Doğu ve Hindistan’da meydana geldi. O sıralarda sıtmanın öldürücü bir formu olan Plasmodium falciparum malaria yaygındı ve bu hastalık binlerce insanın ölümüne neden oluyordu. Yapılan araştırmalarda sickle hemoglobin geni bulunan hastaların sıtmaya yakalanmadıkları gözlendi. Araştırmalar bu bölgelerde ebevynlerinin bir tanesinden sickle cell geni alan bireylerin yani sickle cell trait taşıyıcılarının diğer bireylere göre bir seçilim avantajı kazandıkları belirlendi. Yani sickle cell geni bakımından heterozigot olanlar (AS) homozigot normal hemoglobin taşıyan ve malariaya yakalanan bireylere göre ve de homozigot olarak sickled hemoglobin taşıyan ve sickle cell anemia ya yakalanan bireylere göre bir seçilim avantajı kazanmışlardır. Bu “heterozigot avantajı” olarak bilinir.

Hastalığın tedavi yöntemleri : Sickle cell anemia nın şu anda kesin olarak bir tedavisi bulunmamaktadır. Bu yüzden de terapilerin genel amacı krizler sonucu ortaya çıkan semptomları kontrol altına almak ve düzenlemektir. Kriz sırasında yatak istirahati önerilir. Bunun amacı enerji harcanmasının azaltılması ve oksijen seviyesinin artırılmasıdır.

Oksijen seviyelerinin düzenlenmesi asitliğin düzenlenmesini sağlar ve hücrelerin normal şekillerini korumalarına yardımcı olur. Hücre üretiminde önemli olan folic acid hızlı hücre üretimi için gereklidir.

Ayrıca krizler damardan veya ağızdan sıvı verilmesiyle kanın viskozitesinin azalması sağlanarak önlenebilir. Hastalar genelde üreyi consantre edemezler ve üre normalden fazla suyla atılır. Bu da kanın viskozitesinin artmasına neden olur. Kan viskozitesi artarsa da kanın damarda hareketi yavaşlar ve gerekli besin ve oksijen hücrelere iletilemez.

Bugün hastalığın tedavi edilmesinden kullanılabilecek güvenli bir ilaç bulunamamıştır. Son zamanlarda hydroxyureanın sickle cell anemialı hastalara verilmesi ile bir takım deneyler yapılmıştır. İnsan vücudunda üretilen hemoglobinin %1i fetal hemoglobindir ( Hb F).

Bu ilaç da fetal hemoglobin üretimini artıran bir ilaçtır. Bu ilaç acı verici krizlerin sayısının azalmasını sağlar ama yaygın olarak kullanılmamaktadır. Bunun nedeni uzun süre kullanıldıktan sonra lösemiye neden olabilmesidir. Bu yüzden de sadece çok büyük riskli hastalarda kullanılması önerilmektedir.

SICKLE CELL ANEMIA adlı konuya yorum yapmak ister misin? Etiketler

*

*

Yorum yapmak ister misin?

Acilservis.pro - Hakaret, imla kurallarına uymayan ve konu ile alakasız yorumlar kesinlikle onaylanmayacaktır.