Marcello Malpighi (1628-1694)
Malpighi Cisimciği
URİNER TUBULUSLERIN başlangıç noktalarının etrafına dizilmiş olan cisimcikleri tetkik ederken ilk akla gelecek isim hiç şüphesiz, mikrokopik anatominin banisi olan Mareello Malpig-hi’dir. Malpighi’nin kullanmış olduğu mikroskop pek basitti ve adeta bugünün oyuncak mikroskoplarını andırmakta idi. Bu ilkel mikroskopla Malpighi ismini tarihe mal eden keşiflerini yapmıştır. Böbrekler üzerindeki çalışmalarından başka bu yorulmak bilmeyen alim, vücudun çeşitli dokularının da yapılarını mikroskopta incelemiştir.
Mareello Malpighi. 1628 yılında Bolonya’da dünyaya gelmiştir. Aynı şehrin tıp fakültesinde tıp öğrenimini tamamladıktan sonra 25 yaşında mükemmel bir hekim olmuştur. Yaşına rağmen çok derin bir bilgiye sahip olması aynı üniversitede 3 yıl profesörlük yapmasını sağlamıştır. Fakat Tos-kana Dükü’nün emri ile Piza’daki tıp kürsüsünün basına gelmek mecburiyetinde kalmıştır.
Malpighi bünyece pek kuvvetli bir insan değildi. Piza’nın havası ile pek imtizaç edemedi ve bu hal sağlığının bozulmasına sebep oldu. 3 yıl bu ödevde kaldıktan sonra tekrar Bolon-ya’ya döndü. Kendi üniversitesinde bitmez tükenmez ve insan üstü bir gayretle çalışarak incelemelerde bulundu. Malpighi çok ender bir kişiliğe sahipti. Etrafına saygı ve sevgi telkin etmesini bilirdi. Bu yüzden gerek öğrencileri ve gerekse meslektaşları kendisine karşı daima samimi hisler beslemislerdir. Bununla beraber yine de çevresinin haset ve kıskançlığına maruz kalmıştır. Hatta bir defasında çok şiddetli bir tartışma, kavga şeklini aldı ve çok sevdiği yeğeni bu kavga sırasında öldürüldü. Bu kavgaya Malpighi ‘nin histolojik gözlemlerine ait el yazması bir eserinin kendisini çekemeyen bir akrabası tarafından tahribi sebep olmuştur. Malpighi ‘nin çalışmaları kısa zamanda özellikle İngiltere’de büyük bir ilgi uyandırdı ve bu yüzden Kraliyet Tıp Derneği’ne üye seçildi. 1687 yılında da çalışmaları toplu bir halde basıldı ve Londra’da da yayınlandı. Malpighi ismi sadece böbrekteki cisimciklerden değil yine aynı derecede önemli olan derideki Malpighi katından da tıp literatüründe bir yer almıştır. Bilgin bundan başka dildeki papillaların tatma organları olduğunu da keşfetmişir. Vücutta Malpighi’nin incelemesinden kaçabilmiş doku parçası pek nadirdir. Ona hiç tereddüt etmeden histoloji ilminin babası diyebiliriz.