Diyabet tedavisi

Yazar:   Tarih:   Kategori: Hastalıklar 

Diyabet tedavisinde ilk basamak olarak tıbbi beslenme tedavisi ve egzersiz önerilmektedir. Yaşam tarzı değişiklikleri yeterli olmadığında tıbbi tedavi biçimleri denenir.

* Tip 1 diyabet tedavisi

Tip 1 diyabetin tedavisi pankreasın yeniden insülin salgılamasını sağlamakla mümkün olabilir. Ancak günümüzde vücudun ihtiyaç duyduğu insülin dışarıdan verilerek kan şekeri olması gereken düzeylerde tutulmaya çalışılmaktadır. Tip 1 diyabetli hastalar, insülinin yanı sıra dengeli beslenme ve aktivite planı ile normal ve yaşıtlarıyla eşit koşullarda yaşamlarını sürdürebilir.

* Tip 1 diyabet tedavisi

– 1.Beslenme planı

– 2.Aktivite ve egzersiz

– 3.insülin

– Oral antidiyabetikler

* Tip 1 diyabette tedavi hedefleri

Diyabetli olmayan kişilerin kan şekeri 80-100 mg/dı aralığında seyreder ve diyabetliler için de mümkün olabildiğince kan şekeri bu değerlere yakın tutulmaya çalışılmalıdır.

* Oral antidiyabetik nedir?

Oral kelimesi ağızdan alınan anlamına gelir, antidiyabetik ise diyabete karşı kullanılan demektir.

Yaş grubu Açlık kan Yatmadan önce / gece şekeri (mg/dl) kan şekeri (mg/dl)

0-6 yaş 100-180 110-200

6-12 90-180 100-180

13-19 90-130 90-150

Oral antidiyabetiklerle insülinin farkı nedir? insülin tedavisi ile vücudun yapamadığı insülin yerine konur. Ağızdan alınan haplar ise pankreas hücrelerinin (beta hücreleri) insülin salgılamasını artırarak veya insülin direncini kırarak diyabetin tedavisine yardımcı olurlar. Oral antidiyabetikler, tip 2 diyabette pankreasta yeterli insülin salgısı olduğu sürece kullanılırlar.

* Birkaç grup oral antidiyabetik ilaç vardır:

Amerikan Diyabet Birliği tarafından önerilen hedef kan şekeri düzeyleridir. Bu değerler kişilere göre ayarlanmalıdır. Zaman zaman bu sınırların dışına çıkan kan şekeri düzeyleri olabilir, ama önemli olan çoğu ölçüm sonucunun bu sınırlar içinde kalmasıdır.

– Pankreastan insülin salgısını artıranlar

– İnsülin direncini kıranlar

– Bağırsaklarda şeker emilimini azaltanlar

Pek çok tip 2 diyabet hastasının tedavisine tıbbi beslenme tedavisi ve egzersiz ile başlansa da sonrasında ağızdan ilaçlarla da tedavi edilmeleri gerekmektedir. Bu ilaçları doktorunuz tek başlarına, birkaçı bir arada ya da insüline ek olarak verebilir. Bu ilaçlarla kan şekeri kontrol edilemiyorsa ve vücudun insülin üretimi iyice azaldıysa insülin tedavisine geçmek gerekir.

* Oral antidiyabetik kullanılırken dikkat edilecek noktalar:

1- ilaçlarınızı size tarif edildiği şekilde, miktarlarda ve zamanında kullanınız.

2- Doktorunuza danışmadan ilacınızın miktarını değiştirmeyiniz.

3- ilacınızı almayı unuttuğunuzda mutlaka doktorunuza danışınız, unuttuğunuz dozu bir sonraki ile birlikte almayınız. Yüksek dozda alacağınız ilaç kan şekerinizi çok fazla düşürerek hipoglisemiye neden olabilir.

4- Alkol kullanımı ile ilgili olarak mutlaka doktorunuz ve beslenme uzmanınızdan bilgi alınız.

* Diyabet ve insülin tedavisi

– Kimler insülin tedavisine ihtiyaç duyar?

1- Tip 1 diyabetliler

2- Oral antidiyabetik kullanmasına rağmen kan şekeri kontrol altına alınamayan tip 2 diyabetliler.

3- Ameliyat, kaza, yanık gibi bir travmaya maruz kalan diyabetliler.

4- Gebe kalan tüm diyabetliler veya gebelik diyabeti olanlar.

5- Diyabete bağlı olarak göz, böbrek gibi organlarında hasar oluşan hastalar.

* İnsülin tedavisinde uygulanan yöntemler nelerdir?

– İnsülin, günde bir defadan beş defaya kadar değişen dozlarda veya sürekli cilt altına verilerek

(pompa tedavisi) kullanılabilir. En iyi yöntem size özel, kolayca uyum sağlayacağınız, yaşam kalitenizi azaltmayan ve etkin kontrol sağlayan yöntemdir. Sizin için en doğru uygulamanın bulunması için doktorunuz size yardımcı olacaktır.

– İnsülin uygulama yerlerini değiştirme konusunda doktorunuz ve sağlık personeli sizi yönlendirecektir.

– Enjeksiyon yerlerinin nasıl ve neye göre değişeceği vücut tipinize, insüline, tedavi biçiminize ve günlük aktivitenize göre belirlenmelidir.

* İnsülini nereye yapmalısınız?

insülin derinin hemen altında ve kasın hemen üstünde yer alan deri altı yağ dokuya enjekte edilir. Vücudunuzun her yerinde cilt altı yağ dokusu olsa da enjeksiyon yaparken damar ve sinirlerin yoğun olduğu yerler tercih edilmez. Bu yüzden önerilen bölgeler karın, kolun üst kısmı ve bacakların üst kısmıdır.

* İnsülin her yerden aynı şekilde mi emilir?

– İnsülinin en hızlı emildiği bölgeler sırasıyla karın, kolun üst bölümü ve bacakların üst bölümüdür.

– Gerekli olduğunda kalçaların üst bölümü de kullanılabilir.

– Karına insülin uygulaması yaparken göbek deliğine 5 cm Iden (4 parmak kadar) yakın enjeksiyon yapmamaya dikkat ediniz.

– Kol ve bacakların iç kısımlarını enjeksiyon için kullanmayınız.

– Enjeksiyonu yaparken aynı bölge içinde kalacak şekilde enjeksiyon yerini değiştirmeniz gereklidir. Örneğin, bir gün karından insülin uygulamaya başladığınızda ertesi gün yine karından ama bir öncekinden farklı bir yere enjeksiyon yapınız. Aksi takdirde, uzun süre aynı noktaya enjeksiyon yaparsanız şişlik oluşabilir ve bunun sonucunda insülinin kan şekerinize etki etmesi zorlaşabilir. Enjeksiyon yerlerini değiştirirken de belirli bir sırayı takip ediniz. Bu konuda doktorunuzdan bilgi alınız.

* Egzersiz ve masaj emilimi nasıl etkiler?

Enjeksiyona yakın zamanda yapılan masaj veya egzersiz, dokudaki dolaşımı hızlandıracağından emilimi de hızlandırır. Eğer enjeksiyondan hemen sonra egzersiz yapmayı planlıyorsanız enjeksiyonunuzu egzersizden en az etkilenecek bölgeye yapınız. Örneğin, bisiklete binmeyi, koşmayı, yürümeyi düşünüyorsanız bacaklarınıza enjeksiyon yapmayınız.

* Isı değişiklikleri emilimi etkiler mi?

Sıcak havalarda enjeksiyon bölgesinin dolaşımı da hızlanacağından emilim hızlanabilir. Soğuk hava ise

tam tersi etki yapar.

* İnsülin nasıl enjekte edilir?

İnsülin enjekte ederken iğne deri altındaki dokuya ulaşacak derinliğe kadar gitmelidir. Dokunun ince olması halinde iğne yanlışlıkla kas dokusuna ulaşabilir. Böylelikle insülin dahahızlı emilir. Kısa uçlu bir iğne kullanılarak veya daha yağlı bir bölgeye enjeksiyon yapılarak bundan kaçınmak mümkündür.

Doktorunuz size hangi insülin enjeksiyon sisteminin uygun olduğunu seçmenizde yardımcı olur ve size nasıl kullanılacağını gösterir.

* İnsülin saklama koşulları:

1- insülinlerinizi mutlaka buzdolabının kapak kısmında saklayınız.

2- Kesinlikle buzluk kısmına yakın bölmelere koymayınız.

3 – Kesinlikle dondurucuda saklamayınız.

4- Doğrudan güneş ışığından ve yüksek ısıdan uzak tutunuz.

5- Arabanızın torpido gözüne koymayınız.

Doğru şekilde saklanması halinde son kullanma tarihine kadar insülin kullanılabilir. Son kullanma tarihi insülin kutusu üstünde yazılıdır.

Son kullanma tarihleri geçmiş olan insülinleri kullanmayınız.

* Kullanmakta olduğunuz insülin

İnsülini kullanmaya başladığınızda kullandığınız ürüne ait talimatları uygulayınız. İnsülini en iyi saklama yeri buzdolabı kapağıdır. Kullanmaya başlamadığınız insülini veya insülin kalemini buzdolabının kapak kısmında ve +2 oC ila +8 oC arasında saklayınız. Kullanmaya başladığınız insülin veya insülin kalemini 25 °C’yi aşmayan oda sıcaklığında 4 hafta saklayabilirsiniz. Çok sıcak veya çok soğuk hava koşullarında insülin veya insülin kaleminizin aşırı ısınmadığından veya donmayacağı koşullarda olduğundan emin olunuz.

* Diyabetin izlenmesi

– Diyabet tedavisinde amaç, tıbbi beslenme tedavisi, egzersiz, oral antidiyabetik ve/veya insülinle kan şekerini normal düzeylerde tutmaya çalışmaktır.

– Kan şekerinin nasıl gittiğini anlamak ancak ölçümle mümkün olacağından tüm diyabetliler kan şekerlerini ölçerek ve kaydederek kendi tedavilerinin ve hayat kalitelerinin takipçisi olmalıdır.

– Doktorunuz, tedavinizi düzenledikten sonra yaşam koşullarınızın tedaviyi nasıl etkilediğini, size uygun tedaviyi verip vermediğini belirlemek için sizin yapacağınız ölçümlere de ihtiyaç duyar. Düzenli ölçümle kan şekeri kontrolü kolaylaşır ve diyabete bağlı sorun oluşma riski de azalır.

– Oral antidiyabetik veya insülin kullanan hastalar hipoglisemi (düşük kan şekeri) ve hiperglisemi (yüksek kan şekeri) riski altındadır. Kan şekerinizi kendiniz ölçerek gerekli önlemleri almanız ve bu sorunları kolayca çözümlemeniz mümkün olabilir. Ölçümlerle tedavinizin iyi gittiğini görmek sizi de motive edecektir.

* Sık kan şekeri ölçümünün önemi

Kan şekerinizi, nasıl gittiğini ne kadar iyi bilirseniz tedavinizi o kadar iyi takip edebilirsiniz. Tip 2 diyabetlilerde kan şekeri ölçümleri Vücudumuz sadece açlıkta değil tokluk sırasında da kan şekerini kontrol eder ve kan şekerinin belirli bir düzeyin üstüne çıkmaması için yeterli insülini salgılar. Normal insanlarda 2 tip insülin salgısı olur. Biri, yemekle birlikte başlayan ve hızlı olan insülin salgılanması, diğeri ise daha geç başlayan ve uzun süren insülin salgılanmasıdır. Diyabetlilerde ise insülin salgısı yetersiz veya yok olduğundan sadece açlık değil tokluk kan şekeri düzeyleri de kontrol edilemez.

* Açlık kan şekeri

Gece 8-12 saatlik açlıktan sonra yapılan kan şekeri ölçümüdür. Bu yüzden sadece açlık durumundaki kan şekeri düzeylerini değil, yemek yedikten sonra da kan şekerinin yüksek kalıp kalmadığını belirlemek önemlidir. Bu ölçümlerin yanı sıra, yemekte ilk lokmayı aldıktan tam 2 saat sonra yapılan tokluk kan şekeri ölçümü de tedavinin ve kan şekerinin nasıl gittiğine dair fikir vermektedir.

* Tokluk kan şekerinin önemi

Tokluk kan şekerinin sürekli yüksek seviyelerde olması damar duvarında hasar yaratır ve damar sertliği oluşumuna zemin hazırlayabilir. Bu da kalbi, beyni ya da bacakları besleyen damarları etkileyebilir.

* Diyabetli Yetişkinler Için Tedavi Hedefleri

– HbA1c

– Açlık kan şekeri

– Tokluk kan şekeri

– Kan basıncı

* Kan Yağları:

– LDL

– Trigliseridler

– HDL > 40 mg/dı

Bu değerler, 2006’da Amerikan Diyabet Birliği tarafından önerilen hedef değerlerdir. Hedefler hastaya göre ayarlanmalıdır. Bilimsel çalışmaların sonuçlarına göre, tokluk kan şekeri yüksekliği, kalp hastalıkları gelişmesine neden olan önemli bir risk faktörüdür.

* Kan şekerinizi ne zaman ölçmelisiniz?

Kan şekerinin kaç kez ölçüleceği gibi ne zaman ölçüleceği de kişiselolarak değişiklik gösteren bir durumdur. Ne zaman ölçülürse ölçülsün kan şekerini bilmek yarar sağlar, ancak yine de belirli standart ölçüm zamanları vardır.

Bunlar:

1- Kahvaltı, öğlen yemeği ve akşam yemeği öncesi veya yenilecek ara öğün öncesinde

2- Yatma saati nde

3- Kahvaltı, öğle yemeği ve akşam yemeğinden iki saat sonra (tokluk kan şekeri)

4 -Gece yarısından sonra 02.00 – 03.00 sıralarında

* Olağandışı ölçümler veya daha sıkı takip şu zamanlarda yapılabilir:

1- Hastalandığınızda

2 -Kan şekerinizin düşük olduğundan şüphelendiğinizde

3 -Uzun yolda otomobil kullanmadan önce ve yolculuk sırasında

4 -Fiziksel aktivitenizin fazla olduğu zamanlarda

5- Kan şekerinizde oynamalar olduğunda

6 -ilaç, diyet ve egzersiz planlarınızı değiştirdiğinizde

7- Hızlı ve fazla miktarda kilo alıp verme durumlarında

8- Gebelikte veya gebelik planlanıyorsa

9- Düşük kan şekeri belirtilerini algılamada problem yaşandığında

10- iklim değişikliklerinde

* Kan şekeri hedefleri

Diyabetli bir hastanın kan şekerinin yemeklerden önce 90-130 mg/dı, tokluk kan şekerinin de 180 mg/dl’nin altında olması hedeflenir. Kan şekerini normal bir kişinin düzeylerine olabildiğince yakın tutmak hedeflenir, ama bu hedef herkes için gerçekçi olmayabilir. Sizin tedavi hedeflerinizi kişiselolarak doktorunuz belirleyecektir. Örneğin, evde yalnız başına yaşayan yaşlı bir diyabetlinin kan şekerini normalin altına düşürmemek, kan şekerinin yükselmesini önlemekten daha önceliklidir. Gerçekçi olmayan hedeflere ulaşılmaya çalışılması moral bozukluğuna ve motivasyon kaybına yol açabilir. Kendi koşullarınızı ve hastalığınızın gidişiyle ilgili ayrıntıları doktorunuzia konuşarak uygulanabilir bir tedavi ve takip düzeni ol uşturabilirsiniz.

* Kan şekerini ölçtükten sonra

Kan şekerlerinizi düzenli olarak tarih, saat, açlık ve tokluk durumunu belirterek kaydediniz. Bazı şeker ölçüm cihazları belirli süre içindeki ölçümleri hafızasında saklayabilmektedir. Ancak tedavinizin takibini kolaylaştıracak diyabet günlüklerinden de faydalanabilirsiniz. Bazen hiç beklemediğiniz kadar yüksek kan şekeri sonucuyla karşılaşabilirsiniz. Bunun nedenini belirlemek çok önemlidir. Örneğin, son öğünde yediğiniz fazladan bir yiyecek ya da yediğiniz yiyeceğin düşündüğünüzden fazla şeker içermesi bu sonuca neden olabilir. “Ölçümlerden sonra ne yaparsam yapayım kan şekerim düzene girmiyor”düşüncesine kapılmayın, kötü sonuç çıkacak endişesiyle ölçümden kaçınmayın. Sonucu bilmemek gerçekleri değiştirmez ve işinizi zorlaştırır. Hastalığınıza ve durumunuza dair ne kadar çok şey bilirseniz o kadar iyi tedbirler alabilirsiniz ve doktorunuz size daha uygun tedaviler verebilir. Unutmayın! Diyabet tedavisi bir takım çalışmasıdır ve siz de o takımın en önemli elemanısınız. Sonuçlar nasılolursa olsun kan şekerlerinizi ölçüp kaydetmekten vazgeçmeyin.

* Kan şekerinizi nasıl ölçeceksiniz?

Kan şekeri ölçümü için ihtiyacınız olan tek şey parmak ucunuzdan alacağınız bir damla kandır.

Ölçümler ile ilgili olarak kullanabileceğiniz pek çok çeşitte cihaz vardır ve ilgili eğitimi doktorunuz, hemşireniz veya bu konu ile ilgili sağlık görevlisi çok kısa zamanda verebilir.

Kan alacağınız bölgenin temiz olmasına dikkat ediniz. Temizlik için kolonya gibi alkol içeren maddeleri kullanmayınız. Ölçüm sonuçlarını etkileyebilir.

* İdrar şekerinin kontrolü

İdrar şekerine bakılması, kan şekeri ölçümüne göre kan şekeri hakkında daha kaba bir fikir verir. Kan şekeri 180 mg/dı üstüne çıkmadıkça böbreklerden şeker idrara geçemez. Kan şekeri bu değerin üstüne çıkmadıkça idrar şekeri normal bulunur. Kan şekerini ölçmeniz mümkün değilse en azından idrar şekerini ölçerek kan şekerinizin düzeyi hakkında fikir sahibi olabilirsiniz. idrarda ölçtüğünüz şeker o anki kan şekerini göstermez, çünkü kanda yükselen şekerin böbreklerden süzülmesi ve idrara geçmesi zaman alır. Kan şekeri yüksek olduğu halde böbrekleri iyi süzmeyen bir hastanın idrar şekeri düşük çıkabilir. Sizin de tahmin edebileceğiniz gibi idrar şekeri, kan şekeri gibi güvenilir bir ölçüm değildir ve bu yüzden takipte öncelikle tercih edilmez.

Diyabet tedavisi adlı konuya yorum yapmak ister misin? Etiketler

*

*

Yorum yapmak ister misin?

Acilservis.pro - Hakaret, imla kurallarına uymayan ve konu ile alakasız yorumlar kesinlikle onaylanmayacaktır.