Sağlık sektöründeki tüm uzmanların birleştiği en önemli noktalardan biri, egzersiz ve aktif bir yaşam konusunda bireyleri bilinçlendirmenin çok önemli olduğudur. Kilo koruma, kas ve eklemlerin sağlığı, kalp ve damar yapısında kuvvet, eklem ve kemik hastalıkları gibi birçok hayati öneme sahip sağlık kriteri için egzersiz yapmak ve aktif olmak tedavinin önemli parçasıdır.
Ne kadar hareketsiz olduğunuzu veya ne kadar aktif olduğunuzu ölçmenin en kolay yollarından birisi adım ölçer (pedometre) satın almak olabilir.
Yavaş yavaş hayatımızda yer etmeye başlayan bu aletlerin aslında marifetleri kendilerinden beklenenin aksine çok büyük. Pedometreler ya da diğer bir değişle adımsayarlar her sabah kıyafetinizin beline veya kemerinize takıldıktan sonra sizin gün içinde neler yaptığınızı, kaç adım attığınızı göstererek sizi bir şekilde daha fazla adım atmaya teşvik ediyor.
Aktiviteyi yüzde 27 artırıyor
Günümüzde yapılan birçok çalışma fiziksel aktiviteyi artırmanın hedef belirleme ve bu hedefe yönlenerek devam etme konusunda bilgi veriyor. Bu noktada pedometreler günlük hedeflediğiniz adımı atmada ve bu sayede fiziksel olarak aktivitenizi artırmada kolaylık sağlayıcı bir alettir. Çünkü her akşam attığınız adımı kaydederek o gün içiinde adım sayınızın yeterli düzeye gelip gelmediğini anlayabilir ve bir sonraki için yeni hedef belirleyebilirsiniz. Pedometre kullanmanın anahtarı da zaten tutulan günlükler.
Pedometre kullanan kişilerin katıldığı bir çalışmada fiziksel aktivitelerini yaklaşık yüzde 27 artırdıkları görülmüştür. Bunun dışında bu kişilerin bir miktar kilo kaybettikleri de gözlenmiştir. Ayrıca bu kişilerde kan basınçlarında da kalp hastalıkları ve inme riskini azaltacak düzeyde bir düşüş olmuştur.
Kısacası pedometre kullanmak fiziksel aktiviteyi artırır ve sağlığı geliştirici rol alır.
Günde 10 bin adımı hedefleyin
2246 kişinin katılımıyla yapılan ve yüzde 85’inin kadın olduğu bir çalışmaya göre başlangıca göre pedometre kullanıcıları fiziksel aktivitelerini yüzde 26.9 oranında artırmışlardır. Önemli olan ve hedeflenen fiziksel aktivitedeki artışı günlük 10 bin adım seviyesine ulaştırmak olmalıdır. Ayrıca bu katılımcıların sistolik kan basınçlarında da 1.7- 5.9 mmHg seviyesinde azalma olduğu gözlenmiştir.
Bu çalışmanın sonucunda pedometrenin fiziksel aktiviteyi önemli derecede arttırdığı, beden kitle indeksini ve kan basıncını düşürmede yardımcı olduğu ortaya çıkmıştır. Ancak bu değişikliklerin uzun sürede takibi henüz gerçekleşmemiştir.
Eğer düzenli olarak spor yapamıyorsanız günlük yaşam içinde aktif olmayı deneyin bunu ölçmek içinde her gün kaç adım attığınız hesaplayan bir adımölçer edinebilirsiniz. Haziran 2005’te Atina’da yapılan Avrupa Obezite Kongresi’nde tüm ülkelerin günde 10 bin adım kampanyası konusunda harekete geçmesi istendi ve günlük atılan adımlar şu şekilde sınıflandırıldı:
Günlük;
5000 adımdan az : Hareketsiz yaşam
5000 – 7500 adım : Düşük aktif yaşam
7500 – 10000 adım : Orta aktif yaşam
10000 – 12500 adım : Aktif yaşam
12500 üzeri : Yüksek aktif yaşam
30 dakika yürüyüş yaklaşık 3000 – 4000 adıma eşittir.
Maden suyunun farklı yönleri ile tanışın
Maden suyu kadınların kalsiyum ihtiyacı açısından destektir.
Sportif aktivitelerde özellikle sıcak havalarda terleme ile oluşan su ve mineral kaybını karşılar.
Büyüme çağında ve yaşlılıkta artan mineral ihtiyacını karşılar, kemiklerin güçlenmesini sağlar.
Maden suyu içindeki mineraller cilt için gerekli olan suyu sağlayacağı gibi cilt fizyolojisini de destekleyerek gergin ve pürüzsüz bir cildi destekler.
Mineralli su yüze dıştan sürüldüğünde, serpildiğinde, püskürtüldüğünde de cildi canlandırır ve gençleştirir.
Maden suyu cildin gerekli olan su ve mineral ihtiyacını karşılayarak cilde gergin, pürüzsüz ve canlı bir görünüm sağlar, çünkü küçük kan damarlarını ve cilt kan dolaşımını uyarır.
Bunun için, CO2’li mineralli suyu bir parça pamuğa emdirip yüz ve boyna serpiştirerek, birkaç dakika içinde cildin taze ve canlı bir görünüm alması sağlanabilir.
Fazla kilolularda meme kanseri riski fazla
Obezitenin göğüs kanseriyle bağlantılı olduğunu ispatlayan daha çok kanıt bulunuyor. 44 bin kadınla yapılan bir çalışma gösteriyor ki kadınlar ne kadar çok kilo alıyorsa her çeşit göğüs kanseri olma riskleri de o kadar artıyor. Yetişkinlikleri sırasında 10 veya daha az kilo alan kadınlarla 30 kilo veya daha fazla alanlar karşılaştırıldığında, fazla kilo alanların göğüs tümörü olma riskinin diğer grubun iki katı olduğu, görüldü. Kanser riski ise üç kat fazlaydı.
