Kök hücre tedavisi

Yazar:   Tarih:   Kategori: Genel Sağlık 


KÖK HÜCRE TEDAVİSİGünümüze kadar, genetik şifredeki bozukluklara bağlı hastalıkların tedavisinde çeşitli ilaçlar kullanılmasına rağmen, bozuk şifre yapısı değiştirilmediği için, bu hastalıklara kalıcı çözüm bulunamamıştır. Dolayısı ile günümüzde bozuk genin tamiri veya normal genle değiştirilme çabalarına başlanmıştır. Ayrıca son yıllarda genetik şifrenin aydınlatılması ve hücre davranışlarının daha iyi anlaşılması ile insanın kök hücreleri kullanılarak beyin, deri, kemik, kalp kası gibi çeşitli dokular üretilmeye başlanmıştır. Bu hücreler aldıkları sinyale göre farklı hücre tipine dönüşebilme potansiyeline ve kendisini yenileyebilme gücüne sahiptirler. Bu kontrolü genler belirlemektedirler. Vücut da meydana gelen değişikliklere, ölüm ve hasar durumuna göre bu hücreler hangi hücre türüne ihtiyaç var ise o hücreye dönüşmektedirler. Laboratuvar şartlarında bu işin başarabilmesi için etkili genlerin ve kontrol mekanizmalarının iyi bilinmesi gereklidir.
1998 yılında insan embriyosundan kök hücre elde edilmesi ve kültürde çoğaltılması ile bu konudaki çalışmalar hız kazanmıştır.
Döllenme, yani sperm ile yumurtanın birleşmesi sonrası oluşan zigot, ilk dört günde bölünme sonucu 16 hücreye ulaşmaktadır. Bu hücrelerin tümü tek başlarına tüm organizmayı oluşturabilecek genetik bilgi ve güç ile donatılmışlardır. Bunlara totipotent hücre denmektedir. Yani bu hücreler birbirinden ayrılarak farklı anne rahimlerine konursa, bir biriyle aynı genetik yapıda 16 ayrı tek yumurta ikizi oluşabilmektedir. Hücre bölünmesi devam ederken beşinci günden itibaren hücreler, insan oluşturabilme yeteneklerini kaybediyorlar ancak gerekli ortam sağlandığında bugün bilinen 200 farklı hücre türüne dönüşebilme özelliğine sahiptirler. Bu hücrelere pluripotent hücre demekteyiz. Daha sonraki gelişim dönemlerinde ise hücreler daha özel görevlere sahip oluyorlar. Örneğin, kan kök hücresi kanla ilgili hücrelere, deri kök hücresi deri ile ilgili hücrelere dönüşüyorlar. Biraz daha özelleşmiş bu hücrelere ise multipotent hücreler diyoruz. Bunlar çocuklarda ve erişkinlerde bulunabiliyorlar, gerekli ortam ve sinyaller sağlandığında farklı hücre türüne de dönüşebiliyorlar. Kök hücreler embriyo, fetus ve erişkinlerden elde edilebiliyor. Ancak erişkin kök hücrelerinden halen tüm hücreler elde edilemiyor, kültürde yetiştirilmesi, büyüme ve çoğalmaları daha uzun zaman gerektiriyor. Ayrıca bu hücreler dokulardan kolayca elde edilemiyorlar, erişkin kök hücrelerin embriyonal hücrelerden bölünme süreleri daha uzun, yaşam süreleri ise daha kısadırlar.
Günümüzde karaciğer, kalp, böbrek, akciğer, pankreas gibi organların yetersizlik durumlarında ve kanser vakalarında kök hücre tedavisi önemli gelişmelere aday görülmektedir. Hücrelerin normal görevlerini yerine getiremediği, ölen hücrelerin yerine yenilerinin gelmediği durumlarda organlar çalışmıyor ve çeşitli hastalıklar meydana geliyor. Bu gibi durumlarda kök hücreler hastalıklı hücrelerin yenilenmesi için önemli bir kaynak oluşturmaktadır. Hasta insandan alınan tek bir hücredeki genetik bilgi, embriyodan alınan kök hücresine verildiğinde aynı genetik yapıda ve kök hücre özelliği taşıyan hücre elde ediliyor. Böylece tek bir hücreden istenilen bir organ oluşturulabilecektir. Organların tamamını değiştirmeden kök hücreler ile o organdaki hastalıklı ve ölü hücreleri sağlıklı hücrelerle değiştirmek de mümkün olacaktır. Kök hücrelerden sağlıklı hücreler elde etmek mümkündür. Parkinson, Alzheimer gibi beyni belirli yaştan sonra etkileyen hastalık durumlarında kök hücreler verilerek hastalıklı hücrelerin görevlerini yapması mümkün olacaktır. Ayrıca kalıtsal hastalıklarda kişiden alınan kök hücrenin genetik mühendislik yoluyla, ilgili gendeki bozukluk düzeltildikten sonra tekrar programlanarak kişiye geri verilmesi ile sağlam hücreler üretme çalışmaları hızlı bir şekilde sürmektedir. Genetik şifre ve kök hücre üzerindeki bilgilerimiz arttıkça olay daha açık hale gelecek, bugün için tedavisi imkânsız olan hastalıklara çare bulunacaktır.


YENİ GELİŞMELER

kök hücre deneylerinde insan embriyonları kullanılmadan yeni hücreler üretme konusunda ilerleme sağlandı.Kök hücreler herhangi bir tür doku hücresine dönüşme özelliğine sahip, ancak embriyonlardan elde edilmeleri ahlaki tatışmaları da beraberinde getiriyor. Yeni yöntem başarıya ulaşırsa hastaya ve hastalıklara özel yeni organ dokuları üretilebilecek. Bu gelişkin hücrelerdeki genlerin yeniden gençleştirmeye programlanması anlamına geliyor.

Örneğin deri hücreleri kullanılarak kalp hastalıkları ya da hücrelerdeki hasar nedeniyle ortaya çıkan Parkinson gibi hastalıklar embriyonlar ya da insan yumurtaları kullanılmadan tedavi edilebilecek.

Ancak uzmanlar yaşanan gelişmelere rağmen elde edilen bulgularda hala çözülememiş sorunlar yaşandığını belirterek, bu son gelişmenin eski yöntemlerin kullanımından vazgeçilmesi anlamına gelmemesi gerektiğini ifade ediyor. Hızlı büyüyen ve kendisini sürekli yenileyen bir doku olan saç, tedavi amaçlı yeterli miktarda kök hücreye ulaşmak için elverişli bir seçenek.
Herhangi bir doku ya da organa dönüşebilme yetisine sahip olan kök hücreler, yeni tedavi imkanlarını gündeme getirdikleri için yoğun araştırmaların odağında.
Bugüne değin kök hücrelerin embriyolardan temin edilmesi gündemdeydi. Fakat bu yöntem, kürtaj karşıtı grupların başı çektiği ahlaki temellere dayalı bir muhalefetle karşı karşıya.
Saç, bu ahlaki tartışmayı bertaraf ettiği gibi, yeterli sayıda kök hücreye ulaşma sorununa da çözüm olanağı sunuyor.
ABD’de yapılan araştırmalarda, saç diplerinden temin edilen kök hücrelerin, sinir hücrelerine dönüştürülebileceği görüldü.
Saç kıllları, başın hemen üzerindeki bezciklerden doğuyor. Bu bezcikleri oluşturan ise, başın derisinde yer alan kök hücre demetçikleri….
Pensilvanya Üniversitesi araştırmacıları bu kök hücrelerin kelliğe son vermek için kullanılabileceğini açıklamışlardı.
Şimdi Kaliforniya Üniversitesi San Diego kampüsü araştırmacıları ise aynı kök hücrelerin sinir hastalıklarının tedavisinde de kullanılabileceğini düşünüyor.
Fare deneyleri olumlu

Doktor Yasuyuki Amoh başkanlığındaki bilimadamı ekibi, fare bıyığının kıl bezciklerinde ‘nestin’ adlı maddeye rastladıklarını söylüyor. Nestin, hücrelere sinir dokusuna dönüşme sinyalini veren madde.
Bilimadamları, kıl bezciklerindeki hücrelerin gelişgin sinir hücrelerine dönüşüp dönüşemeyeceğini araştırdı.
Fare derisinin altına nakledilen kıl hücrelerinin sinir hücresine dönüşebildiğini gördüler.
Deneyin ilerleyen aşamalarında, kıl kökünden elde edilen hücrelerin fareler üzerinde deri hücresine, kas hücresine ve deriye renk veren hücrelere dönüştüğünü de gözlemlediler.
Kaliforniya Üniversitesi ekibi, ‘deneylerden elde ettiğimiz sonuçlar saç dibi hücrelerinin tedavi amaçlı kök hücre temininde kaynak olarak kullanılabileceğine işaret ediyor’ diyor.
Ekip, karşılaştırmalı deneylerle, saç dibindeki kök hücrelerin başka yöntemlerle elde edilen kök hücrelere nazaran ne kadar ‘kaliteli’ olduğunu tayin etmeye çalışıyor.
Saçın şimdilik en çekici yanı, ahlaki bir tartışma yaratmadan bol miktarda kök hücre sağlaması.
İnsan embriyosundan ve kemik iliğinden elde edilen kök hücrelerin, uygun şartlar sağlandığında doku ve organlara dönüşme yeteneği bulunmaktadır. Bu teknik henüz yeni olmasına rağmen kanser, kalp hastalıkları, beyin hücrelerinin kaybı, ilerleyici kas hastalıkları gibi bir çok hastalıkların tedavi edilebilmesi için umut vadetmektedir. Kök hücre konusunda iki zıt görüş çatışma halindedir. Bazıları tıbbi gelişmelerin önündeki engellerin kaldırılması gerektiğini savunurken, diğerleri erken embriyonik dönemlerde bile bir canlının varlığına müdahale edilmemesi gerektiğini söylemektedirler. Çünkü kök hücre elde edilen embriyo imha edilmektedir. Tartışmaların tarafları arasında çok farklı kültür ve bilgi düzeyine sahip gruplar bulunmaktadır. Meselenin ahlaki boyutu hem embriyo, hem de tedavi bekleyen hastalar açısından değerlendirilmekte ve sorgulanmaktadır. Kök hücre alınan erken embriyo 5-6 günlük ve 200-300 hücrelik bir yapıdır ve bir toplu iğne başı kadardır. Ancak bir insanı oluşturma potansiyeline sahiptir ve kısa da olsa bir mesafe katetmiştir. Konunun bilim, din ve hükümet çevrelerindeki tartışması görünüşe göre daha uzun yıllar sürecektir. Hücre kültürü çalışmaları ile, canlı vücudunda bir çok değişik hücre çeşidini meydana getirebilen kök hücrelerin olduğu ortaya konulmuştur. Kemik iliğinde bulunduğu bildirilen hematopoetik (kan dokusu) kök hücrelerin bütün kan hücrelerine dönüşebilme yeteneğine sahip olduğunun gösterilmesiyle başta kan kanseri olmak üzere bir çok kanser tedavisinde bu hücreler kullanılmaya başlanmıştır. Kök hücre kavramı bu hücrelerin çeşitli erişkin dokularında bulunduğunun saptanmasıyla daha da genişlemiş, artık günümüzde bir kan hücresinden bir sinir hücresi üretilebildiği veya daha ileri bir adım olarak bazı hücrelerden bütün organlara ait hücrelerin üretilebildiği bilimsel çalışmalarla gösterilmektedir. Bediüzzaman’ın “acbü’z-zeneb” olarak ifade ettiği ve yeniden yaratılışın özü olacak maddenin insan vücudunda bütün hücrelere dönüşebilecek ve bulunduğu şahısa ait genetik şifreyi taşıyan kök hücrelerin bulunduğu bir yapının olabileceğini akla getirmektedir. Kök hücre çalışmalarında böyle bir yapının göz önünde bulundurulmasının çalışmalara büyük katkı sağlayabileceği unutulmamalıdır.
Diğer alanlarda olduğu gibi genetik çalışmalar sonucu elde edilen çok kıymetli verilerin suiistimal ihtimali hiçbir zaman gözardı edilmemelidir. İnsanın genetik haritasının ortaya çıkarılmasına yönelik olarak gündeme gelen etik ve yasal tartışmalarla birlikte, 1997 yılının Kasım ayında Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü’nün (UNESCO) düzenlediği konferansta “Birleşmiş Gen Haritası ve İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi” yayınlanmıştır. 25 maddeden oluşan bu bildirgede özellikle deşifre edilecek insan genomu sonucu, insanın genetik yapısı ne olursa olsun herkesin saygı görmeye hakkı olduğu, hiç kimsenin genetik ayrımcılığa tabii tutulamayacağını, doğal halindeki insan genomunun ticari amaçlar için kullanılmaması gerektiği, araştırma amacıyla insanlardan alınan genetik verilerin, başka amaçla kullanılamayacağı ve yasalar uyarınca bu bilgilerin gizli tutulması gerektiği, uygulanacak araştırma, tedavi ve teşhis metodunun potansiyel riskleri ve faydaları belirtildikten sonra genetik müdahale yapılabileceği, genetik müdahale sonucunda vücudunda herhangi bir hasar oluşan kişinin tazminat açma hakkı bulunması gerektiği, klonlama gibi insan onuruna aykırı üreme metotlarına izin verilmemesi gerektiği gibi temel konularda uyarılar ve önlemler dile getirilmiştir. Bu bildirgede belirtilen hususlar bütün dinlerin temel olarak bildirdiği prensiplerle örtüşmektedir.

1 tek saç kök hücre2012 yeni kök hücre kellik tedavisiacbu\'zzenebakci̇ğer kanseri̇ kök hücre tedavi̇si̇̇si̇̇si̇̇alzheimer hastalıgı kök hücre tedavisi ve fare deneyleribeyin kök hücre tedavisinde son gelişmelerçağımızın önemli hastalıklarından parkinsonÇEŞİTLİ FARE DENEYLERİfare deneyleri yapfareler deney zayıflamagen tedavisinde yüz gergenetik şifrenin çözümü nasıl olur?genlerden olusan kalici hastaliklarhücre resimlerihücre tedavisiyle sac cıkarmaİNSANLARDA KALICI HASTALIKLAR VE ÇEŞİTLERİkalıcı hastalıklar nelerdirkalıcıhastalıklarkan hücresinden kellikkan ve kellik kök hücre 2010kandan kök hücre elde etmekashastalığı org.tr 2010 yenigelişmelerkelliğe kök hücre tedavisi ne kadarkellik kök hücre 2010kellik kök hücre tedavisikök hücrekök hücre 'sinir tedavisinde'son gelişmelerkök hücre çalışmaları 2010 spermkök hücre ile büyüyen organların isimleriKök hücre ile kellik tedavi edilecek mikök hücre ile sinir tedavisinde son gelişmelerkök hücre ile sperm tedavisinde en son yenilikler 2010kök hücre insan yumurtasıkök hücre kellik araştırmaları ne düzeydekök hücre resimlerikök hücre yenilemesikök hücreden insan yumurtası 2010KÖK HÜCRELERDE İŞİTME SON GELİŞMEkökhücre ile cilt tedavisiorganların isimleriparkinson køk hucre sonuc 2010saç için fare deneyison yıllardaki kök hücre gelişimleritıpta kellik için hiçbi kök hücre çalışması yoktotipotent hücre resimleri

Kök hücre tedavisi adlı konuya yorum yapmak ister misin? Etiketler

*

*

Yorum yapmak ister misin?

Acilservis.pro - Hakaret, imla kurallarına uymayan ve konu ile alakasız yorumlar kesinlikle onaylanmayacaktır.