Besin Reddi ve Besin Alerjileri
Erişkin Amerikalıların yaklaşık yüzde 40’ı kendilerinde bir besin alerjisi olduğu kanısında. Oysa bu oran çok daha düşük, sadece yüzde 1 dolayında. Öyleyse sindirim rahatsızlıklarına ne yol açıyor? Birçok şey. Besin alerjilerinden farklı olarak vücudun besini reddetmesi, tıp diliyle besin entoleransı, bağışıklık sisteminin dışında gerçekleşir. Ama bunlar gerçek alerjiler kadar sıkıntı yaratarak ishal, kusma ve deri döküntüleri gibi belirtilere yol açabilir. Aslında hekime danışmadan ya da bazı testler yapılmadan besin alerjisi ile besin reddi arasında farkı söylemek hemen hemen olanaksızdır.
Besin reddine yol açan en yaygın nedenlerden bazıları şunlardır:
Laktaz yetersizliği. Bazı kişilerin midesi sütü kaldıramaz. Bunun nedeni sütte bulunan laktoz adlı maddedir. Erişkinlerin yaklaşık yüzde 10’u bu maddeyi sindiremez. Laktozu sindirmek için laktaz denen bir enzim gereklidir. Yeterli laktaz üretemiyorsanız, süt ürünlerindeki laktoz sindirim yolunuzda emilmeden kalır. Sonunda bu maddeyi bağırsaklarınızda yaşayan bakteriler kullanır. Ortaya çıkan süreç gaz, şişkinlik ya da ishal gibi rahatsızlıklara neden olur. Bazı ırklarda laktaz yetersizliği daha yaygındır. Örneğin Asyalılarda bu yetersizlik değişen derecelerde toplam yüzde 90 düzeyine ulaşırken, Amerikan Yerlilerinde ve Siyahlarda yüzde 75 dolayındadır.
Besin katkıları. Eskiden ekmekte un ve mayadan başka bir şey bulunmazdı. Günümüzde ise marketlerde satılan bazı ekmeklerin etiketlerini okumak için neredeyse kimya doktorası yapmak gerekiyor. Bazı ekmek çeşitlerine kıvam artırıcılar, renklendiriciler, yapay aramalar, koruyucular ve uzay çağının çeşit çeşit nimetleri dolduruluyor. Bu katkılar bazı kişilere uygun gelebilir. Ama sorunlara da yol açabilen katkı maddeleri de vardır. İşte size birkaç örnek:
Monosodyum glütamat (MSG). Tat ve koku verici bir madde. Fazla miktarda alındığı zaman baş ağrısından bulantı ve göğüste sıkışmaya kadar çok çeşitli sorunlara yol açabilir.
Nitratlar ve nitritler. Salam, sosis gibi işlenmiş et ürünlerinde sık kullanılan koruyucular. Baş ağrısına ve kurdeşen dökmeye neden olabilirler.
Sülfitler. Bira, şarap, kurabiye ve krakerlere yaygın biçimde katılan koruyucular. Salata barlarında sebzelerin tazeliğini korumak için kullanılması birçok kişide rahatsızlıklara yol açınca, ABD Gıda ve İlaç İdaresi bu uygulamaya yasak getirmiştir. Belirtiler arasında kurdeşen, kramp, ishal ve baş ağrısı sayılabilir. Astımlı bazı kişilerde sülfitlerin yenmesi atakları tetikleyebilir.
BHA ve BHT. Tahıl gevreklerinin ve diğer tahıl ürünlerinin tazeliğini korumak için kullanılan maddeler. Ender olarak deri tepkilerine yol açarlar.
Aspartam. Düşük kalorili bir tatlandırıcı. Ender durumlarda kurdeşen dökmeye ya da el ve ayaklarda şişmeye neden olur.
Sodyum benzoat. Paraben adı altında toplanan besin koruyucularının en yaygın olanı. Bu gruptaki maddeler deri döküntülerine yol açabilir.
Gıda boyaları. Yaygın biçimde kuşku konusu olan maddeler. Besin tepkilerine yol açtıkları pek az kanıtlanabilmiştir.
Doğal maddeler. Birçok besin bir katkı içermemekle birlikte sorun yaratır. Bazı besinlerde histaminler, yani alerjik tepki sırasında mast hücrelerinin saldığı kimyasal maddeler bulunur. Yüksek düzeyde histamin içeren besinleri yerseniz, mide krampları ve kusma gibi alerjiyi taklit eden belirtiler gelişebilir. Şarap, İsviçre peyniri, lahana turşusu gibi mayalanmış
besinler fazla miktarda histamin içerir. Füme etlerde, konserve balıklarda da histamin bulunur. Orkinos ve uskumru bol histaminli yiyeceklerdendir.
Sorunun kaynağı yalnızca histamin değildir. Kafeinden kakaoya kadar tüketilen çeşitli maddeler sindirim rahatsızlıklarına yol açabilir. Bu uzun listenin ön sıralarında yer alanlar arasında çikolata, kola, kahve, çay, bira, sirke, bira mayası, muz, turunçgiller ve avokado sayılabilir.