olan anaflaksi, vücudun tümünü ilgilendiren yaygın alerjik
reaksiyonlara bağlı olarak gelişir. Anaflaksi, alerjik şok
ismiyle de bilinir; erken tanınıp acil olarak tedavi
edilmediğinde kişiyi şok ya da ölüme kadar götürebilir.
Gazetelerde okuduğumuz ‘Penisilin iğnesi yapıldı, yaşamını
yitirdi’ veya ‘Arı sokmasından öldü…’ gibi olayların nedeni
hep anaflaksidir. Ülkemizde her yıl ortalama olarak 100
kişinin anaflaksiden dolayı yaşamlarını yitirdikleri
söylenebilir.
ANAFLAKSİNİN SEBEPLERİ:
Anaflaksiye sebep olabilen pek çok madde vardır:
İlaçlar (penisilin, sefalosporin ve diğer antibiyotikler;
aspirin, ağrı kesici ve romatizma ilaçları, lokal
anestezikler, röntgen çekilirken kullanılan kontrast
maddeler…)
Serumlar ve aşılar
Kan ve kan ürünleri
Yiyecekler (Yumurta, süt, domates, fıstık, deniz ürünleri…)
Yiyeceklere konan katkı maddeleri
Bozulmayı önleyici maddeler (Sülfitler)
Renklendiriciler (Tartrazin)
Tat vericiler (Glutamat)
Fiziksel etkenler: Egzersiz, soğuk
Çeşitli maddeler: Lateks, sperm
ANAFLAKSİNİN BELİRTİLERİ:
Anaflaksi, kişinin duyarlılığına ve alınan alerjenin
miktarına göre değişik tablolara neden olur. Başta deri, alt
ve üst solunum yolları, dolaşım ve sindirim sistemi olmak
üzere pek çok organ sistemine ait belirtiler ortaya çıkar.
Anaflaksi, çok ani olarak ortaya çıkan bir durum olduğu için
sadece doktorlar tarafından değil, herkesçe bilinmesi,
tanınması ve ilk acil müdahalenin hemen yapılması, hastanın
yaşamının kurtarılması bakımından çok önemlidir. Alerjenin
alım yolu ve vücuda giriş hızı da anaflaksinin ağırlığını
belirleyen önemli faktörlerdir. Mesela, penisilin iğnesi
penisilin hapına göre çok daha ağır bir anaflaksiye yol
açar!
Anaflaksi belirtileri, alerjenle karşılaşıldıktan hemen
birkaç dakika sonra başlar, 15-20 dakikada zirveye çıkar ve
1 saat içinde de azalmaya yüz tutar. Anaflaksi, bazı
kişilerde belirtiler tamamen kaybolduktan 8-24 saat sonra
tekrarlayabilir. Bu nedenle, anaflaksi saptanan bir kişinin
en azından 24 saat süreyle doktor gözetimi altında kalması
gerekir.
ANAFAKSİNİN GELİŞİMİ VE TEHLİKE SİNYALLERİ:
Anaflakside, solunum ve dolaşım sistemini ilgilendiren
belirtiler ciddi bir krizin işaretleridir.
Solunum sistemi belirtileri: Burunla ilgili olarak kaşıntı,
su gibi akıntı, hapşırma, burun tıkanıklığı… gibi belirtiler
vardır. Ses tellerinin şişmesi (gırtlak ödemi), ses
kısıklığı ve konuşma güçlüğü yaratabileceği gibi, bu
darlığın çok fazla olması nefes alıp vermeyi güçleştirir,
hatta tamamen imkansız kılar ve ölüme neden olur.
Bazı hastalarda ise astımlılarda olduğu gibi inatçı öksürük,
hırıltılı solunum ve nefes darlığı gelişir.Dolaşım sistemi
belirtileri: Çarpıntı, düzensiz ve hızlı kalp atışları,
göğüs ağrısı, baş dönmesi.. vardır. Kan basıncının düşmeye
başlaması ciddi bir anaflaksinin habercisidir. Yaşlı
hastalar kalp krizi de geçirebilirler.
Sindirim sistemi belirtileri: Karında kramp tarzında
ağrılar, bulantı, kusma, karında şişkinlik ve gerginlik,
ishal ortaya çıkar.
Diğer belirtiler: Bu sistemlere ait belirtilerden başka
birçok hastada, terleme, idrar kaçırma, baş ağrısı, şuur
bozukluğu, halüsinasyon.. görülür.
Anaflakside ölüm: Anaflakside ölüm nedeni gırtlak ödemi veya
inatçı tansiyon düşüklüğü veya kalp krizidir.
ANAFLAKSİ TEDAVİSİ:
Anaflaksi çok acil bir durumdur. Kişiye hemen girişimde
bulunulmadığı zaman kısa zamanda ölüme sebep olabilir. Bu
sebeple, anaflaksi belirtileri saptanır saptanmaz bir
taraftan en yakın doktor veya hastaneye ulaşılmaya
çalışılırken, diğer taraftan yapılması gereken bazı işlemler
vardır.
Alerjenin vücuda girdiği yer belli ise (Arı sokmasında
olduğu gibi!), o bölgeye hemen turnike yapılarak zehirin
kana karışması engellenir. Varsa, arının iğnesi çıkartılır.
Kişi sırtüstü yatırılır ve bacakları yukarı kaldırılır.
Bu sayede beyin ve kalp gibi önemli organlara daha fazla kan
gitmesi sağlanır.
Hasta sıcak tutulur.
Mümkünse oksijen verilir.
Anaflakside yaşam kurtarıcı ilaç ADRENALİN’dir. 1:1000’lik
adrenalin, 0,3-0,5 ml dozunda 20 dakika arayla cilt altına
zerk edilir.
Anaflaksi tedavisinde yararlanılan diğer ilaçlar kortizon
ve antihistaminikler’dir. Astım krizi belirtileri olan
hastalara bronş spazmını azaltan nefes açıcı ilaçlar da
verilmelidir.
Kan basıncı düşük olan hastalara hem kan basıncını
yükselten ilaçlar (vazopressörler) hem de damar yoluyla sıvı
uygulanır.
Gırtlak ödemi nedeniyle asfiksi (boğulma) belirtileri
gösteren hastalara nefes alabilmeleri için acil trakeostomi
(ana nefes borusuna dışarıdan delik açılması) gerekir.
ANAFLAKSİDEN KORUNMA:
Daha önce anaflaksi geçirmiş olanlar, durumlarını
bildiren bir kart veya künye taşımalıdırlar.
Anaflaksi nedeniyle ölüm tehlikesi atlatanların
yanlarında sürekli olarak adrenalin bulundurmaları gerekir.
Bu kişilere adrenalini hangi durumda, nasıl uygulayacakları
da öğretilmelidir.
Anaflaksiye neden olan etkenlerden (ilaç, yiyecek…) uzak
kalınmalıdır.
Anaflaksi tanımlayan hastalara iğne şeklindeki ilaçlardan
çok hap veya şurup verilmelidir.
Anaflaksi tanımlayan hastalara ß-bloker sınıfı ilaçlar
verilmemelidir.
En azından 24 saat süreyle doktor gözetimi altında kalması
gerekir.