YUMURTALIK KİSTLERİ

Yazar:   Tarih:   Kategori: Alternatif Tıp 

Yumurtalıklar karın boşluğunda, rahmin yanlarında ve ona bağlarla bağlı olarak bulunan organlardır.
Kadınların doğurganlığını sağlayan esas hücreler olan yumurtalar bu organlarda depolanır. Ayrıca beyinden salgılanan hormonların etkisi ile yumurtalıklardan salgılanan hormonlar, adet düzenini sağlar.


Yumurtalık kistleri içi genellikle sadece sıvı dolu yapılardır. Yumurtalık kistlerinin değişik tipleri vardır. Hemen hemen her kadında hayatının bir döneminde yumurtalıklarında kist saptanabilir. Bu kistler genellikle bulgu vermezler ve tedavi dahi gerektirmezler. Ancak bazen kistlerin içerdikleri hücre türüne bağlı olarak hormon veya benzeri maddeler salgılayabilir ve bazı şikayet ve bulgulara sebep olabilirler.

Hormon salgılayan veya problem yaratan kistlerin içi sıvı yanında katı yapılar da barındırabilir.

En sık rastlanan şikayetler ise kasık ağrısı, ilişkide ağrı, karında dolgunluk ve basınç hissi ve adet düzensizlikleridir.

Kistin sapı etrafında dönmesi ya da patlaması durumunda ise çok şiddetli karın ve kasık ağrısı ortaya çıkabilir.

Basit kistlerin en sık nedeni hormonal düzensizliklerdir. Normalde her adet döneminde yumurtalıklarda zaten boyutları 2-2,5 cm”ye kadar ulaşabilen folikül adını verdiğimiz bir basit kistcik oluşur. Sonra bunun çatlaması ile yumurtlama gerçekleşir. Kadın gebe kalmaz ise bu dönemden yaklaşık 14 gün sonra adet görür. Ancak hormonal düzensizliklerde bu yumurta taşıyan sıvı dolu kesecik ya çatlamaz ve sabit kalır ya da büyümeye devam ederek basit kist şekline dönüşür. Bunlar genellikle tek taraflıdır ve eğer çok fazla büyümezlerse ağrıya neden olmaz ve sıklıkla da kendi kendine kaybolurlar.


Eğer kistler 5-6”cm”nin üstüne çıkarlar ise sapları etrafında dönme riskleri artmış demektir ve böyle bir durum geliştiğinde yumurtalığın alınması gibi bir olasılık da gündeme geleceğinden genellikle böyle bir tabloya meydan vermemek için hekim müdahele etmeyi tercih eder.

Ayrıca kistler çapları büyüdükçe ve ultrasonografi ile diğer bazı özellikler de gösteriyorlarsa (her iki yumurtalıkta da görülme, çeperinin kalın olması, içersinde katı yapıların izlenmesi, kistin dışına taşan yapıların olması, içersinde bölmelerin olması, karın içersinde sıvı toplanması vs. gibi) bu kistlerin kötü huylu olma olasılıkları da arttığından müdahale edilmelerinde fayda vardır. Hekiminiz muayene sonunda bu olasılıktan size bahsedecektir.

Eğer mutlaka gerekiyorsa operasyonun tipi genellikle laparoskopi şeklinde olmalıdır. Böylelikle karın katları kesilmediğinden kişi evine ve işine kısa sürede dönebilecek ve ameliyat sonrası şikayetleri de çok az düzeyde olacaktır. Eğer kistin kötü huylu olma olasılığı yüksekse o zaman hekim açık operasyonu da tercih edebilir.

Genel olarak bir yumurtalık kistinin yerleşmiş bulunduğu yumurtalık dokusundan tümüyle çıkarılabilirliğinin ana belirleyicisi kistin türü ve yumurtalık dokusu içindeki konumudur.

Basit yapıdaki kistler genellikle çok kolay bir şekilde etrafındaki sağlam yumurtalık dokusundan “soyularak” çıkarılabilmektedirler.

Endometriyozis hastalığı seyrinde gelişen çikolata kistleri bir yandan endometriyozis hastalığının cinsel organlar ile komşu organlar arasında yapışıklıklara neden olabilmeleri, öte yandan sıklıkla yumurtalık dokusunun derinliklerinde ve genellikle birden fazla sayıda olmaları nedeniyle daha zor çıkarılırlar. Yine de çoğu durumda sağlam yumurtalık dokusunun korunması çoğu durumda mümkündür.

Dermoid kist ise çıkarılması nispeten zor bir kisttir ve bazı durumlarda tüm yumurtalık dokusuna yayılım gösterdiklerinden sağlam doku bulunması zor olabilir ve nadiren de olsa kistle beraber yumurtalık dokusunun da çıkarılması gerekebilir.
Boğulma belirtileri gösteren ve çoğu durumda acil şartlarda yapılan ameliyatlarda yumurtalık dokusu canlılığını korumaya devam ediyorsa yalnızca kistin çıkarılması mümkün olmakla beraber bu olasılık maalesef çok yüksek olmamaktadır.

Yumurtalık kistlerinin ne şekilde çıkarılacağının belirleyicisi de yine kistin türü ve büyüklüğüdür. Orta büyüklükte ve etraf dokuyla yapışıklık oluşturmamış kistler, laparoskopi için başka engel teşkil edecek bir durum söz konusu değilse karnın açılmasına gerek kalmadan bu yöntemle çıkarılabilirler. Büyük kistler, yapışıklık oluşturmuş kistler ve kanser olma şüphesi taşıyan kistler için yukarıda da söylendiği gibi laparotomi (karnın açılarak ameliyat edilmesi) tercih edilir.
Kist çıkarılma ameliyatının riskleri nelerdir?

Kist çıkarılma ameliyatları genel anestezi altında uygulanan ameliyatlardır. Bu nedenle genel anesteziye bağlı oluşması muhtemel riskler bu ameliyatta da ortaya çıkabilir. Dikkatli bir ön değerlendirme ve tecrübeli bir doktor tarafından verilen anestezi bu riskleri çok azaltır.

Karından uygulanan jinekolojik ameliyatların tümünde genital organlarda yapışıklık oluşma riski vardır. Bu yapışıklıklar yumurtalık ve tüpler etrafında olduklarında bu organların işlevlerini olumsuz yönde etkileyerek gebe kalamama nedeni olabilirler.

Ameliyatın kısa zamanda tamamlanması, yapışıklığı en aza indirmek için ek bazı önlemler alınmasıyla bu risk azaltılabilmekle beraber ameliyat laparoskopi gibi çok az yapışıklık oluşumuna neden olan bir yöntem kullanılsa dahi tümüyle önlemek mümkün değildir.

Kist çıkarılma ameliyatlarında ön planda yalnızca kistin çıkarılması planlanmasına karşın sağlam yumurtalık dokusunun bulunması her zaman mümkün değildir. Bu nedenle her kadının bu tür ameliyatlarda kistin bulunduğu taraftaki yumurtalığın da alınma olasılığını bilmesi gerekir.

Ameliyat esnasında kistin kanser olduğunun düşünülmesi ve bunun ameliyat devam ederken yapılan acil patolojik incelemeyle doğrulanması durumunda da her iki yumurtalıkla beraber rahimin de alındığı daha geniş bir ameliyat yapılması gerekebilir.

Kist çıkarılması için kullanılan teknik ameliyata bağlı riskleri etkileyen diğer bir durumdur. Laparotomi ile yani karından girilerek yapılan açık ameliyatlarda bu yöntemin getirdiği riskler, laparoskopi ile yani ince borularla karını açmadan kamera yoluyla uygulanan ameliyatlarda ise bu yöntemin getirdiği riskler mevcuttur. Uygun bir ameliyat tekniği kullanıldığında ameliyat tekniğinin kendisine bağlı riskler çok ender olarak ortaya çıkar.

Genellikle 5-6 cm’den küçük olan ve yukarıda bahsedilen özellikleri taşımayan yumurtalık kisti varlığında hekimler doğum kontrol hapı gibi yumurtalıkları baskılayıcı bir tedavi ile kistin küçülüp küçülmediğini gözleyeceklerdir. Eğer küçülme yok ise o zaman müdahele edilip edilmeyeceğine karar vereceklerdir. Ayrıca ultrasonografinin yanında tümör belirteçleri denilen bazı kan tahlilleri de kistin yapısı hakkında bilgi verebilmektedir.

Bu tahlillerden en sık kullanılanı CA-125 adı verilen belirteçtir.

Ancak unutulmamalıdır ki bu belirteçler sadece kötü huylu hastalıklarda değil birçok basit olayda da yükselebilir. Ama özellikle düşük çıkmaları hekimi olumlu düşünmeye sevkedecektir.

YUMURTALIK KİSTLERİ adlı konuya yorum yapmak ister misin? Etiketler

*

*

Yorum yapmak ister misin?

Acilservis.pro - Hakaret, imla kurallarına uymayan ve konu ile alakasız yorumlar kesinlikle onaylanmayacaktır.