Düden Şelalesi/Antalya
şelalerimiz..
Büyük Menderes nehrine yaklaşık 20 metre yüksekten nazlı nazlı dökülen şelalenin suyu kireçli. Bunun sonucu olarak da şelale yatağında kalkerli basamaklar ve garip oluşumlar meydana getiriyor. Güney ilçesi Belediye Başkanı İhsan Ekmekçi ilçe ile özdeşleşmiş şelaleyi anlayabilmek için sabah gün doğumundan akşama kadar izlenmesi gerektiğini belirterek ileriye dönük projelerinin olduğunu vurguluyor. Ekmekçi; Pamukkale Karahayıt ekseni üzerine Güney Şelalesi’ni de katmak için Denizli’ye 45-50 km’de ulaşılacak yeni yol projesiyle Güney’in Denizli’ye piknik alanı olmasının sağlanacağı belirtiliyor. İhsan Ekmekçi ayrıca şelale yakınındaki kuru oluşuma su kanalize edilerek şelalede daha geniş bir su akışı sağlanacağının müjdesini de veriyor.
Suyun kaynağı 200 metre geride gelin duvağı tül perde ve hatta yelpaze biçiminde. Zümrüt yeşili kadife misali ve elinizle dokunmak tıpkı bir kedi gibi okşamak isteyeceğiniz türdeki yosunlar üzerinden süzülen su damlaları bünyesinde kireç de barındırıyor. Marifetli su bitkilere hayat vermenin yanı sıra yıllarca süren akışıyla ortaya çıkan sarkıt ve dikitleriyle Damlataş Mağarası’nı oluşturmuş. Şelalenin akış seti içinde oluşan bu mağarada bir de adam boyu derinlikte ve yüzülebilir nitelikte mağara içi göl bulunuyor. Mağaranın kapı ve penceresini ise perde gibi akan şelale suyu kaplıyor. Şelale mevkiine gelince aracınızı yol boyunca park edip ya kır lokantasının vadiye bakan masalarına kuruluyor ya da park sahasındaki setlerde bulunan ocak kenarı ahşap masalara yerleşip piknik yapıyorsunuz. Şelalenin üst bölümüne çıkıyor çevresini geziyor uygun kıyafetle duş etkisi gösteren suların altına kadar tırmanabiliyor ve şelale suyunu doyasıya hissediyorsunuz.
Bursa’nın ilçesi Mustafa Kemal Paşa gerçekte eski bir Rum köyü… Geçmiş yıllardaki ismiyse Kirmasti. Köyün Kırmastarya adlı zengin bir Rum kadınının adından geldiği söyleniyor. Kirmastarya (Kemal Paşa) Rum yönetiminde bulunmaktadır. Osmanlı ordusu bu yöreden geçerken Kirmastarya kardeşiyle birlikte padişahı karşılayıp ağırlamıştır. M.S. 1330’da bugünkü Kirmasti Osmanlı himayesine girer.1922’de 285 sayılı kararla da adı Mustafa Kemal Paşa olur. Bursa’ya 18 kez gelen Atatürk son seferinde ilçeye uğramak ister ancak suikast ihbarı nedeniyle Bandırma üzerinden İzmir’e geçer. İlçeye Ata’nın gelmeden aramızdan ayrılması nedeniyle Mustafa Kemal Paşa adı verilir.
Bu ilçeye 13 kilometrelik bir yolla bağlanan “Su Uçtu” orman içi dinlenme yeri ise orman ve şelalesiyle gelenleri adeta büyüleyen bir mesire yeri… Kışın eni 30 metreye genişliği selde 50 metreye kadar yükselen şelale Mustafa Kemal Paşalıların içme suyunu da karşılıyor. Civarındaki ahşap piknik masaları ve ocaklarıyla piknikçilerin akınına uğrayan Su Uçtu kayın meşe çam alfat ağaçlarıyla da tam bir oksijen deposu niteliğinde. Yaz aylarında hem ağaçların gölgesi hem de şelalenin serinliği ile klimatik bir ortam sağlama da çabası…
Şunu unutmadan belirtelim kuş ve şelalenin çağlama sesi gibi doğayla başbaşa olacağınız bu mesire yerinde elektrik yok. Piknik alanındaki ocaklarda ızgara yapabilirsiniz. İlginç renk ve yapıdaki kayaların 50 metre yüksekliğinden dökülen şelalelerin meydana getirdiği göletse çocukları serinlemek için yüzdükleri bir numaralı hedef. Rengiyle sizi hayli şaşırtacak olan bu su içilebilecek nitelikte. Şişelenip satılması su azalmasın diye orman bölge müdürlüğünce yasaklanmış.
Bir buçuk metre derinlik 80 cm çapa sahip kuyular doğanı yapısı ve suyun etkisiyle oluşmuş. Günübirlik gezi ve dinlenme imkanı sağlayan alanda piknik yapacak aileler tüm ihtiyaçlarını beraberinde getiriyorlar. Girişte içilebilir kaynak suyuna sahip bir çeşme tabiat anıtı çevresinde piknik masaları bulunuyor. Şelale yanı veya ağaçların altında bulunan kademeli bölümlerdeki masalara yerleşmek de mümkün. Şelalenin ilk bölümde kışın meydana gelen heyelan sonucu bir bölüm toprak kayarak dere yatağını genişletmiş. Şelale içinde kalan ağacın alınması için suların nispeten azaldığı yaz ayları bekleniyor. Çok zor şartlarda şelale çevresine yapılan demir merdiven yürüyüş yolları seyir terası ve korkulukların yapılmasıyla şelaleye gelen ziyaretçiler Şelaleyi hem yakından görüyorlar hem de yeşil renk hakimiyetindeki bölgede dinlenip bol oksijen teneffüs etmelerini vesile oluyor.
Şelale çevresinde yeme içme ve dinlenme gibi öncü tesisleri bulunmaktadır.
Burada çok güvercin bulunduğundan köydeki adı Güvercinlik. İki kaya bloğunun arasından düşen şelale ve oluşturduğu gölcük ile kanyonun aşağıları çok güzel. Şelalenin çevresinde oturup piknik yapmak isterseniz bu iş biraz zor. Çünkü şelale çevresi et-mangalcılar tarafından parsellenmiş durumda.
Köy şelalenin biraz ilerisinde. Çevrenin doğası da havası da harika.
Seitabat Şelalesi çevresi ile kanyon doğa yürüyüşü için de güzel bir parkur. Uludağ’da yürüyüşe başlayanlar buraya iniyorlar. Biraz daha zor bir parkur arayanlar ise tersini yapmalı.Yol boyunca irili-ufaklı birçok şelale ile karşılaşacaksınız.
Çileği ve fasülyesi ile ünlü köyde kar ve kaynak sularıyla beslenen derelerde eskiden çok alabalık tutulurmuş şimdi eskisi kadar bol değil.
Kurşunlu Şelalesi’ne Antalya’dan Aksu kasabası yönüne gidildiğinde Antalya Havaalanı’ndan 3 km kadar sonra Yol levhalarından da anlaşılacağı gibi sola sapılarak gidilir. 8 km’lik asfalt yol bahçeler ve tarlalar arasından geçerek sizi otomobil ile on-onbeş dakika içinde Kurşunlu Şelalesi’ne ulaştırır.
Bu şelale belki size Antalya Bölgesi içindeki diğer şelaleler kadar büyük ve şaşırtıcı gelmeyebilir. Ancak bu küçük şelale etrafındaki Orman Bakanlığı’nca düzenlenen piknik alanı şelaleden inen suyun akıp gittiği küçük bir derenin kenarında yer alan yaya gezinti yolu bitki zenginliği yönünden Antalya’nın en ilginç yerlerinden birisidir. Özellikle bu gezinti yolu üzerinde ve “Bitki Tüneli” olarak adlandırılan bu bölümde kış hariç diğer mevsimlerde bin bir çeşit bitki türü dikkatleri üzerine çeker.
Bu güzel ve ilginç şelaleye hemen yanında yer alan piknik alanının kuzeybatısında yer alan merdivenlerden inilerek ulaşılır. On metre kadar yükseklikten düşen su aşağıda küçük bir gölcük oluşturur. Bu küçük gölün batı yönünde çevre düzeni çalışmaları sırasında restore edilmiş bir su değirmeni vardır. Mevsimine göre etrafı sık yeşilliklerle sarılmış bu küçük gölde tatlı su kaplumbağaları yengeçler ve balıklar bulunur.
Bu küçük gölden güneye akan suyun oluşturduğu küçük derenin kıyısını izleyen gezinti yolu sizi bitkiler dünyasına götürür. Bu patika yol üzerinde binlerce çeşit bitki etrafınızda adeta bir duvar oluşturur Ayrıca su üzerinde başlarını sudan zarifçe çıkarmış nilüfer çiçekleri sizleri adeta büyüler
Kurşunlu Şelalesi’nin Piknik Alanı ise; gürül gürül akan çeşmeleri piknik bankları düzenli çöp bidonları ızgaralı ocakları oyun alanları ile size tam bir piknik konforu Sağlar.