İsik Nedir İsik Sistemi Hakkinda Bilgi

Yazar:   Tarih:   Kategori: Genel Sağlık 

Işık Sistemi, Işık Hakkında Bilgi

Işık Nedir, hemen hemen bütün canlılarda, direk veya dolaylı olarak biyolo­jik süreçlerin gerçekleşmesini sağlayan ve enerjinin temel kaynağı olan önemli bir fiziksel çevre faktörüdür. Güneş ışınları, enerji bakımından zengin besin maddelerinin sentezindeki tüm önemli süreçleri gerçekleş­tirmektedir. Güneş ışığı olmaksızın, az sayıdaki kemosentetik bakteri ha­riç hayatın devamı düşünülemez.

Güneş radyasyonu (ışık enerjisi), çok kısa dalga boylulardan çok yük­sek dalga boylulara kadar değişen elektromanyetik dalgalardan oluş­maktadır. Güneş enerjisindeki kısa dalga boylu radyasyonlar, 39G milimikrondan (um, m/x.) daha kısa dalga boylu olan mor ötesi (ultraviyole) ışınlar, X ışınları, gamma ışınları ve kozmik ışınlardır. Uzun dalga boylu ışınlar ise 700 milimikrondan (nm, m/i) daha uzun dalga boylu olan kır­mızı ötesi (infrared) ışınlar, radar mikrodalgaları ve radyo dalgalarıdır. Dalga boyları 390-760 m/i arasında olan ışınlar (mor, mavi, mavi-yeşil, yeşil, sarı, turuncu ve kırmızı) ise görünen ışınlar olup ekosistemler için temel öneme sahiptirler.

Radyasyon, foton veya kuantum denen küçük enerji paketlerinden oluşan dalga hareketi ve dalga uzunluğu ile karakterize edilmektedir. Fotonun içerdiği enerji, dalga boyu ile ters orantılıdır. En kısa dalga boy­lu olan mor ötesi ışınlar, en sıcak ve en yüksek enerjilidirler. Mor ötesi ışınlar, büyük çoğunlukla atmosferdeki ozon tarafından emildiklerinden, normalde ekosistemi oluşturan canlı unsurlar için önemsizdirler. Fakat daha az radyasyonun emildiği yüksek kesimlerde bitkilere zararlı olabi­lecek yoğunlukta olabilirler. Bunlar yüksek yoğunluklarda olduklarında başta nükleik asitler olmak üzere bitkinin yaprak hücrelerindeki mole­küllerin yapısını bozarlar. Mor ötesi ışınların letal (öldürücü) etkiye sa­hip olmasının nedeni bu özelliğinden kaynaklanmaktadır. Hücrelerdeki moleküler bozulma, temel üretimin aksaması anlamına gelmektedir ve ekosistemler için ozon tabakasının önemini gözler önüne sermektedir.

Sucul ekosistemlerde, su yüzeyine düşen güneş ışınlarının yaklaşık %10’u tekrar atmosfere yansıtılmakta ve kalan %90’ı su içine nüfuz et­mektedir. Su içindeki ışığın yoğunluğu, derinliğe, ışınların bir kısmını emerek kalanını yansıtan fitoplanktonların, zooplanktonların, asılı orga­nik ve inorganik materyalin yoğunluğuna bağlı olarak azalmaktadır. Güneş ışınlarının su içindeki yayılış mesafesi, dalga boyu ile ters orantılı olup, bu mesafe en derin sucul ekosistemler olan okyanuslarda, sadece mor ve mor ötesi ışınlar için 200 metreye kadardır. Buna bağlı olarak, su­cul ekosistemlerin üretici unsuru olan ve biyosferdeki total oksijen üre­timinde çok önemli bir paya sahip olan alglerin yayılışı gerçekleşmekte, daha derin zonlarda bitkisel yayılış son bulmaktadır.

Işık, hemen hemen tüm yönleriyle bitkisel hayatın vazgeçilmez bir öğesidir. Bitkilerde yapı, form, görünüm, fizyolojik olaylar, üreme, ge­lişme, yayılış vb. ışık tarafından kontrol edilmektedir. Bununla birlikte, ışığın bitki hayatındaki en önemli rolü fotosentezi gerçekleştiren faktör olmasıdır. Fotosentez, madde döngüleri ve enerji akışında kilit öneme sahip bir olaydır. Zira, abiyotik dünyadaki enerjinin yakalanarak biyotik dünyanın kullanımına sunulmasını sağlayan yegane süreçtir. Güneş ışığı enerjisinin yakalanması bitkilerdeki ve bitkisel organizmalardaki klorofil molekülleriyle sağlanmaktadır ve burada büyük çoğunlukla görünen ışınlar söz konusudur. Klorofil molekülleri, güneş enerjisini karbonhidrat yapım reaksiyonlarında kullanılan enerjiye dönüştürme kabiliyetine sahiptirler.

Işık yoğunluğu, ekosistemlerin ototrofik düzeyindeki temel üretimi direk olarak etkilemektedir. Hem karasal hem de aquatik ekosistemlerde ışık saturasyon (doygunluk) noktası denen optimum seviyeye kadar 1şık yoğunluğu ile temel (bitkisel) üretim arasında doğru orantı varken, bu seviyeden sonra temel üretim azalmaktadır. Işık saturasyon noktası, bitkilerin artık daha fazla ışığı kullanamadığı üst ışık yoğunluk seviyesi­dir.

Bitkilerde fotosentetik süreç ile organik moleküllerin kimyasal bağla­rında depolanan enerji, bir yandan da solunumla serbest kalmaktadır. Solunum, biyolojik fonksiyonların sürekliliği için karbonlu organik bile­şiklerin okside edilmesi (yakılması) ve enerjinin ısı olarak dışarı verilme­sidir. Bir bitki fotosentez yapamadığı zaman solunum yüzünden ağırlık kaybeder. Fotosentezle üretilen karbonlu bileşik miktarının, solunum yo­luyla aynı miktarda kaybedildiği ışık yoğunluk seviyesine ışık kompensasyon noktası denmektedir. Bitkilerde gelişim ve üretim için fotosentezin solunumdan fazla, yani bitkiye ulaşan ışık miktarının ışık kompensasyon noktasından fazla olması gerekir. Işık saturasyon noktası ile ışık kompensasyon noktası her bitki türünün besin üretimi için limit değerlerdir. Işık kompensasyonuna maruz kalan bitkiler, kısa zamanda ölüme mahkûmdurlar.

Işık sıcaklık ile beraber, ekosistemlerdeki verim üzerinde etkili oldu­ğu gibi, biyolojik ritmler (canlılar tarafından sergilenen periyodik aktiviteler) üzerinde de önemli bir etkiye sahiptir. Bitkisel ve hayvansal organizmaların çoğunda izlenen fizyolojik aktiviteler, gece-gündüz uzun­luğuna ve mevsimlere bağlı olarak değişim göstermektedir. Örneğin bit­kilerdeki çimlenme, çiçeklerime, yaprak dökümü vb. olaylar gece-gündüz süresindeki mevsimsel değişimle belirlenir. Omurgalı hayvan­lardaki üreme, mevsimsel fotoperiyodizm (gece-gündüz uzunluğu) ile yılın belli aylarında gerçekleşir. Omurgalılardaki kış uykusu ve aynı amaçla böceklerde söz konusu olan fizyolojik durgunluk dönemi, fotoperiyodun etkisiyle oluşturmaktadır. Kış uykusuna yatan bir ayı ve­ya diapoza giren bir böcek, uygun şartlarla birlikte yemden normal biyo­lojik aktivitelerini başlatır.

İsik Nedir İsik Sistemi Hakkinda Bilgi adlı konuya yorum yapmak ister misin? Etiketler

*

*

Yorum yapmak ister misin?

Acilservis.pro - Hakaret, imla kurallarına uymayan ve konu ile alakasız yorumlar kesinlikle onaylanmayacaktır.