Enfeksiyon Riski

Yazar:   Tarih:   Kategori: Genel Sağlık 

Enfeksiyona Karşı Vücudun Savunma Düzeni ve Enfeksiyon Riskleri

Patojen mikroorganizmaların vücuda girmesiyle enfeksiyon baş­lar. Vücudun enfeksiyonlara karşı doğal savunma mekanizmaları vardır. Bu mekanizmalar yetersiz kaldığında enfeksiyon yayılır. Vücudun savunma mekanizmaları şunlardır:

Deride, mukozada ve çeşitli vücut salgılarında bulu­nan normal flora: Deri, mukoza üzerine ve çeşitli vücut salgıları içine doğal olarak yerleşen mikroorganizma florala­rı vardır. Bu doğal flora hastalığa neden olmaz tam tersine bireyin sağlığının sürdürülmesine yardım eder. Özellikle de­ride, ağızda ve barsaklarda yerleşmiş pek çok mikroorganizma bulunur. Deri yoğun bir kalıcı floraya sahiptir ve bu flo­ra deri kıvrımlarının derinliklerine yerleşmiştir. Derinin do­ğal florası deri üzerinde biriken mikroorganizmaların çoğal­masını önler. Ağız mukozası ve salya da doğal flora açısın­dan çok zengindir. Dışkılama yoluyla da hergün barsaklar-dan çok sayıda mikroorganizma dışarı atılır. Barsak florası bölgeyi patojenlere karşı savunur ve antibakteriyal madde­ler salgılar. Vagina mukozası ve salgısı da aynı şekilde böl­geyi patojenlerin yayılımmdan korur.

Çeşitli organlardaki özelleşmiş yapılar: Birçok organ kendilerini koruyan özelleşmiş yapılara sahiptir. Örneğin so­lunum yolunu büyük ölçüde kaplayan silialar, biriken mü-küsü ve mikroorganizmaları ritmik hareketlerle sürekli ola­rak farenkse doğru iterler ve sonra bunlar yutulur. Sigara iç­me gibi silialarm savunma gücünü kıran etkenler enfeksiyon olasılığını arttırır. Aynı zamanda tonsiller de farenksi koru­yan organlardır.

Travma ve enfeksiyon gibi herhangi bir yaralanma­ya karşı enflamasyon gelişimi: Yaralanmaya karşı vücu­dun bir yanıtı olan enflamasyon, patojenlerin yayılımını önlediği gibi doku onarımını da gerçekleştiren bir süreçtir.

Yabancı maddelere karşı bağışıklık gelişimi: Yabancı bir madde vücut dokularına girdiğinde, vücut buna karşı enflamasyona benzer bir yanıt verir. Bu yabancı maddeye antijen adı verilir ve bu antijenler genellikle bireyin vücu­dunda bulunmayan proteinlerden oluşur. Bazı antijenler vü­cudun biyolojik yapısında değişikliğe neden olduklarından, daha sonra bu antijenlere verilen yanıtlar ilk yanıttan farklı olur. Bu değişmiş yanıta vücudun bağışıklık yanıtı denir. Bu karmaşık süreç sırasında vücut antijenlere karşı antikor ürettiğinde humoral bağışıklık olarak isimlendirilir. Bundan başka lenfosit sayısında da artış görülür, buna da hücresel bağışıklık adı verilir. Bağışıklık mekanizması vücudu çeşitli mikroorganizmalara karşı koruduğu gibi malign hücrelere karşı da korur.

Enfeksiyon Riskini Etkileyen Faktörler

Bireyin uygun konakçı olup olmamasını aşağıdaki faktörler etkiler

Sağlam deri, mukoza, mide sekresyonunun ve genitoüriner ka­nalın normal pH düzeyi mikroorganizmaların yayılmasını önler. Vücuttaki lenfositler patojenlere karşı direnç gösterirler. Nedenleri tam olarak açıklanamamakla beraber yaş, cins, ırk ve kalıtım gibi faktörler uygun konakçı olup olmamayı etkiler. Ye-nidoğan ve yaşlılar enfeksiyona daha yatkın olurlar. Doğal ve kazanılmış bağışıklık enfeksiyona karşı direnç sağlar. Yorgunluk, iklim, beslenme ve genel sağlık durumu, başka bir hastalığın varlığı, daha önce uygulanmış ya da halen devam eden bazı tedaviler uygun konakçı olmayı etkiler. Stres, vücudun savunma mekanizmasını olumsuz etkiler. Hastalara uygulanan yoğun tedavi veya çeşitli kateterler enfek­siyon olasılığını arttırır.

Enfeksiyon Riski adlı konuya yorum yapmak ister misin? Etiketler

*

*

Yorum yapmak ister misin?

Acilservis.pro - Hakaret, imla kurallarına uymayan ve konu ile alakasız yorumlar kesinlikle onaylanmayacaktır.