Eğir Kökü

Yazar:   Tarih:   Kategori: Genel Sağlık 

illustration from an 1885 floraImage via Wikipedia
Eğir (Acorus calamus), azakeğeri, ve hazambel olarak da bilinen bu su bitkisi, genellikle göllerin, su birikintilerinin ve durgun suların kıyılarında yetişir. Kıyı çamurunda yatay olarak gelişen kökten çıkan kılıç biçimindeki yapraklar 1 m’ ye kadar yükselir. Yassı bir yapıya sahip olan sapın ortasında, konik biçiminde yeşilden kahverengi- sarıya kadar değişebilen bir koçan vardır. Çok yıllık, otsu bir bitkidir. Yaprakları şerit biçiminde, kenarları kıvırcıklı, kokulu ve boyuna çizgilidir. Çiçekler 5-9 cm uzunlukta bir başak durumunda toplanmışlardır. 1550 yıllarında Türkiye’den Avrupa’ya tıbbi bitki olarak götürülmüş ve bu şekilde Avrupa’ya yayılmıştır. Anadolu’da Sapanca, Yeniçağa ve Beyşehir göllerinin kenarlarında yetişmektedir. Başparmak kalınlığında ve 1 metre kadar uzun olabilen kökü, tazeyken kokulu bir acılığa sahiptir. Kurutulduğunda bu etkinlikleri azalır. İlkbahar başlangıcında veya sonbahar sonunda toplanır. Dış kabuğu soyulduktan sonra veya soyulmadan güneşte kurutulur. %1,5-3,5 arasında uçucu yağ taşır. Bu yağda asamil alkol, ögenol ve asaron bulunmaktadır. (Referans2: T.Baytop)

Eğir kökü güçlendirici etkileri nedeniyle, yalnızca sindirim sistemi genel güçsüzlüğünde, mide ve bağırsak gazlarında ve koliklerinde kullanılmakla kalmayıp, beze ve gut hastalıklarında da büyük bir başarıyla yardım eder. Tembel midelerin ve bağırsakların ısıtılmalarında ve salgılardan arındırılmalarında bitki çok başarılıdır. Metabolizma ve bağırsak tembelliklerinde olduğu kadar, kansızlık solgunluklarında ve ödemlerde de önerilir. Kilolarını iyi beslenmemekten ötürü yitirmemiş olan çok zayıf kişiler, eğir kökü çayı içmeli ve arada sırada, eğir kökü katkılı banyolar almalıdırlar. Bitki, iştahsızlığı giderir, böbrek rahatsızlıklarında yardım eder ve tüm bedenin temizlenmesini sağlar. Hatta son zamanlarda çocuklarda sıkça görülmeye başlanan, tahıl alerjilerinde bile, eğir çayı yardım eder. Kurutulmuş kök yavaş yavaş çiğnendiğinde, kişiyi sigara alışkanlığından kurtarabilir. Taze eğir kökünün özsuyu kapalı gözkapaklarına sürüldüğünde, zayıf gözler güçlenir. Gözkapakları birkaç dakika kapalı tutulduktan sonra, soğuk suyla yıkanmalıdır. Pek çok kereler, donuk kabarcıklarında ve her tür donuklarda, sıcak eğir kökü banyoları ile yardımcı olabildim (M.Treben). Kökler akşamdan soğuk suya koyulup, ertesi gün kaynama derecesine kadar ısıtılır ve demlenmesi için 5 dakika beklenir. Biraz soğuması beklendikten sonra, çok soğuk olmayan bu suyun içinde organlar 20 dakika banyo edilir. Bu su, yeniden ısıtılarak, 3-4 kere daha kullanılabilir. Soğuk ellerde ve ayaklarda da bu banyolar yardımcı olur. Ama bu gibi durumlarda, banyo suyu mümkün olduğu kadar sıcak olmalıdır.

36 yaşındaki bir adam, karaciğerinden bir tümör alındıktan sonra, tam olarak sağlığına bir türlü kavuşamıyordu. 4-5 hafta aralıklarla yüksek ateş nöbetleri geliyordu. Hasta, Linz�deki bir klinikten Viyana�daki bir kliniğe gönderilmek üzereydi. O sıralarda hastanın annesi, çaresizlik içinde, onun bu umutsuz durumunu bana (M.Treben) anlattı. Hastada, yüksek ateşe neden olan, bağırsak tüberkülozu başlamıştı. Eğir kökü, bu durumda bile yardım etti. Doğal olarak bu tür hastalıklarda birkaç hafta veya ay boyunca sürekli eğir kökü çayı içilmesi gerekiyor. Dağlık arazide yaptığım bir yürüyüş sırasında, sırtlarında ağır çantalar olduğu halde yokuş yukarı çıkmakta olan bir çifte rastladım. Bir dağ kulübesinde birkaç gün geçirmek istiyorlardı. Bir mola sırasında onlardan şu öyküyü dinledim (M.Treben): 1.85 m boyunda ve 50 yaşın epey üstünde olan adam, yıl sonuna doğru, hastalığının nedenini öğrenemeden, hızla zayıflamaya başlamış. 48 kiloya kadar düştüğünde, hemşirenin yardımıyla doktorun odasına girerken, onun bir başka doktorla şu telefon konuşmasını yaptığını duymuş: � Şimdi size umutsuz bir hastamı gönderiyorum. Akciğer kanseri! � Böylece, hastalığın adını tesadüfen öğrenmiş. Bunu duyan bir tanıdığı, aynı zamanda sigara alışkanlığından da kurtulabilmesi için sürekli eğir kökü çiğnemesini ve sabah akşam civanperçemi çayı içmesini tavsiye etmiş. Bu tedaviyi uygulamaya başladıktan 6 ay kadar sonra, doktoruna yine görünmek istemiş. Çoktan toprağın altına girmiş olduğunu sandığı kişiyi karşısında gören doktor, şaşkınlıkla ayağa fırlayıp, ellerini masaya dayayarak ona bakmaya başlamış. Aralarında şöyle bir konuşma geçmiş: �Ne yaptınız?� �Eğir kökü çiğnedim ve civanperçemi çayı içtim.� �Civanperçemi mi? Nerede bulunuyor bu?� �Onu aramaya gerek yok doktor, Şifalı bitki satıcılarından alabilirsiniz.� O sırada adam, eskiden olduğu gibi, yine normal ağırlığı olan 86 kiloya ulaşmıştı ve 6 ay kadar sonra da ağır sırt çantasını yüklenerek, kendisine rastlamış olduğum dağ yürüyüşüne çıkmıştı. (Referans1: M.Treben)

Konferanslarımda (M.Treben) anlattığım ve şimdi sizler için yazdığım eski bir olayı her anımsayışımda, onun Tanrısal bir kayra olduğunu düşünür ve duygulanırım. Ağır hasta olan annemin bağırsaklarının durumu anlatılamayacak kadar kötüydü. Doktorun dediğine göre, en kötü duruma hazırlıklı olmam gerekiyordu. Hastalık bağırsak kanseriydi. O zamanlar, yine de her zaman doğal ilaçlar kullanmaya ve kimyasal ilaçlara el sürmemeye özen gösterdiğim halde, şifalı bitkilerle yakından ilgilenmeye henüz başlamamıştım. Doktorun sözleri beni çok şaşırtmıştı. Gün boyunca yapmam gereken işlerin hiçbirine el değdirememiştim. Alışkanlıklarıma aykırı olarak, akşam saat sekizden sonra yattım. Annemin umutsuz durumunu düşündüğüm sırada odaya giren eşim, masanın üstüne küçük bir radyo koyarak, şöyle dedi: �Hiç olmazsa böylece yalnızlık çekmezsin� Biraz sonra da, radyoda biri konuşmaya başladı (Almanya). �Şimdi aile doktorunuz konuşuyor. Hastalık, inatçı, eski veya kötü karakterli olsa bile hiç fark etmez. Yarım tatlı kaşığı eğir kökü bir bardak soğuk suya eklenir, gece boyunca demlenmeye bırakılır, sabahleyin hafifçe ısıtıldıktan sonra birer yudum olmak üzere, günde 6 yudum, içilir. Daha fazla içilmemelidir. İçilen çay beden ısısına eşit olmalıdır . Bu tedavi biçimi, Mide ve bağırsakların boyunca, ayrıca da karaciğer, safrakesesi, dalak ve pankreas için de geçerlidir.” Ertesi sabah büyük bir sevinçle, duyduklarımı anneme anlattım. Ama o artık kendinden umudu kesmişti. Kendisine hiçbir şeyin yardım edemeyeceğini söyledi. Hemen eğir kökü aldım ve tarife uygun bir biçimde hazırladım. 14 gün sonra annemin hiçbir şikayetinin kalmadığını söylemem bir mucizeden farksız. Önceleri çok zayıflamış olan annem, artık haftada 400 gr almaya başlamıştı. Bu olayın etkisiyle, yavaş yavaş şifalı bitkiler hakkında bilgi sahibi olmaya başlayarak, pek çok umutsuz hastalıkta yardımcı olabildim (M.Treben).

Özellikle, eğir kökü her zaman şaşırtıcı başarılar sağlar. Kimde, Mide asidi eksik veya fazlaysa, eğir kökü mide asidini normal düzeye indirir veya çıkarır. Tanıdığım bir kadın yıllardır mide ağrısı çekiyordu ve her gün tablet alması gerekiyordu. Önerim üzerine (M.Treben), her gün 6 yudum eğir kökü çayı içmeye başladı ve kısa bir süre sonra ağrılar kesildi, bir daha da hiç başlamadı. Başka bir hanım tanıdığım da onikiparmak bağırsağı ülseri çekiyordu. Ağrılara karşı sürekli ilaç almak zorundaydı ve katı besinleri kaldıramıyordu. Zaten iştahı da yoktu. Eğir kökünü duyunca, günde 6 yudum çay içmeye başladı. Ağrı günden güne azaldı ve 5 hafta sonra tümüyle kesildi. İştahı yeniden açıldı ve evde pişen yemeklerin hepsini yiyebilmeye başladı. Yaşlı bir kişi, yıllardır ishal hastalığı çekiyordu. Artık hiçbir zaman iyileşemeyeceğine inanıyordu. Sonunda o da günde 6 yudum eğir kökü çayı içmeye başladı ve kısa süre sonra tümüyle iyileşti. Bir adam, 10 yıl boyunca, günde 30-40 kere yineleyen bir kanlı ishal çekmekteydi. Bu yüzden çok karamsar bir kişi olmuştu. Bu yıllar boyunca denediği hiçbir ilaçtan yararlanamamış, sonunda da genç yaşında emekli olmuştu. İlkbaharda, önceleri bayağı kuşkulu olarak, günde 6 yudum eğir kökü çayı içmeye başladı. Eşinden aldığım bir mektupta, hastanın haziranda yeniden çalışmaya başladığını büyük bir mutlulukla öğrendim (M.Treben).

Kullanım Biçimleri:

Çay hazırlamak: Yarım tatlı kaşığı ince kıyılmış veye öğütülmüş kök, orta boy bir su bardağı dolusu soğuk suya akşamdan eklenir, gece boyunca demlenmeye bırakılır, sabahleyin ılıklaştırılır ve süzülür. Çay içilirken ılık olmalıdır.

Oturma banyosu (Tam Banyo): 200 gr kadar ince kıyılmış eğir kökü, akşamdan 5 litre soğuk suya eklenir, sabahleyin kaynama derecesine kadar ısıtılır ve demlenmesi için kısaca beklendikten sonra süzülür ve banyo suyuna eklenir.

Referanslar:

1-“Gesundheit aus der Apotheke Gottes” “Tanrı’nın Eczanesinden Saglık”, Maria Treben

2-Türkiye’de Bitkilerle Tedavi, Prof.Dr. Turhan Baytop, I.U Eczacılık Fak.

Eğir Kökü adlı konuya yorum yapmak ister misin? Etiketler

*

*

Yorum yapmak ister misin?

Acilservis.pro - Hakaret, imla kurallarına uymayan ve konu ile alakasız yorumlar kesinlikle onaylanmayacaktır.