Dudak estetiğinin de modası var (mı?)

Yazar:   Tarih:   Kategori: Genel Sağlık 

Güzel dudaklar, dış görünüşü başka hiçbir özelliğin değiştiremeyeceği kadar değiştirip kişiye özel bir güven veriyor. Hal böyle olunca geçen yıllarla beraber dudak estetiğinin de uygulamaları yıldan yıla değişiyor. Büyüleyici ve cezbedici olmak için estetik modası gelişiyor.

Geçen yıllar içinde estetikte yeni teknikler, yeni uygulamalar, yeni trendler gelişiyor. Yıllar içinde modaya göre kimi zaman memeler büyüyor, kimi zaman küçülüyor, kimi zaman kaşlar yay gibi asılıyor kimi zaman daha doğal bırakılıyor… Bazen yüzdeki gerginlikler ilk bakışta anlaşılıyor bazen de bakımlı bir görünüm gibi yansıtılıyor. Tüm bu gelişmeler içinde dudaklar da son dönem ağırlıklı olarak kendini göstermeye başladı. Geçen yıllarla beraber idol kadınlarımız da değiştikçe onlara biraz da olsa benzeyebilmek için ufak operasyonlara açık hale geldik.
1920’lerde Gloria Swanson’unki gibi solgun yüze koyu kırmızı dudaklar modaydı. Herkes, aşk tanrısının ok ve yayına benzer dudaklara sahip olmak istiyordu. 1930’larda herkesin ideali Joan Crawford’du. Ona benzemeye çalışılıyordu. Geniş yaygan dudaklar, doğal dudak kontürü, geniş ağız, üst dudak normalden daha genişti ve küstah bir görünüm vardı. Judy Garland’ın güçlü işaretleri Marlene Dietrich’in küstahlığı ve Ingrid Bergman’ın doğal görünümü ise dudak tarihinde 1940’lara rastlıyor. O yılların belirleyici işaretleri geniş ve daha düz bir dudak çizgisi ile üst dudağın alt dudaktan daha geniş olması. Vee 1950’ler…Ve tabii ki Marilyn Monroe. Onunla birlikte gelen hisli dudaklar, güçlü ağız, doğal çizgiler, hafif açık bir gülümseme ve etkili bir parlatıcı. 1960’larda o dönemin idol kadınları Twiggy ve Natalie Wood ile soluk renkler, sade görünüm ve hippilerin başlangıcı kendini göstermeye başlarken 1970’lerde doğallık ön plana çıktı. O yıllarda örnek alınan kadınlar Farah Fawcett ve Jane Fonda idi. Herkes yine tıpkı onlar gibi kıyafetlere az uyumlu makyaj yapıyordu. 1980’lerdeyse Kim Basinger hayalleri süslüyordu. Dolgun, pembe, mor gibi şok renklerle renklenmiş ve yoğun parlatıcılarla şekillenmiş dudaklar…

Yakın geçmişimiz olan 90’larda ise tüm hayatı etkisi altına almış olan gösteriş ve abartı dudaklarda da ağırlığını hissettirdi. Hedef, daha dolgun, daha kırmızı ve daha hacimli dudaklardı. Ve sıra geldi 2000’lere, yani günümüze… Tıpkı mimaride, modada, aksesuarda olduğu gibi daha doğala dönüş başladı. Natalie Portman gibi yüz ile uyumlu, sağlıklı ve doğal dudak trendi kendini gösteriyor.

Peki tüm dünyada yukarıdaki gibi trend belirleyen kadınlar değişirken ülkemizde neler oluyor? Hangi uygulamalar kendini gösteriyor. Bunlarla ilgili detaylı bilgi almak için işin uzmanıyla, Bellaplast Estetik Cerrahi’nin uzmanlarından Op. Dr. Ayşen Bilgi Sezgin ile konuştuk. “Son dönem dudak modası nasıl? Neler yaptırılıyor” diye sorduğumda Op. Dr. Ayşen Bilge Sezgin “Dudak estetiğinde tabii ki dolgunlaştırmak, volüm artışı sağlamak en sık talep sebebi. İdeali ve istenen ise iç volüm, yani dudağın kırmızı kısmının dolgunlaştırılması” diyor ve ekliyor: “Bu, uzun yıllardır uygulanıyor; iğne ile uygulanan kollagen diye de bilinen ama aslen hyalüronik asit içeren maddeler en sık kullanılan maddeler. Ömürleri genellikle 8-9 ay oluyor. Aslında yüzün başka bir bölgesinde veya başka bir kırışıklıkta daha uzun ömürlü olsa da dudakta bu süre kısalıyor. Hareketli ve mimikli yapısından dolayı ömrü kısa oluyor. Uygulama öncesi lokal anestezi içeren bir krem kullanılıyor veya lokal anestezi yapılıyor.

Dudak dolgunlaştırmada hyalüronik asit dışında yağ enjeksiyonu da tercih edilebiliyor. Ama bu yol volüm kaybı ve kırışıklığı çok fazla olan kişilerde düşünülebiliyor. Yağ enjeksiyonundan sonra bazen ödem ve şişlikler birkaç gün veya daha fazla da sürebilirken hyalüronik asit, dolgularda kişiyi işinden ve normal yaşantısından fazla uzaklaştırmıyor, hafif bir şişlik olsa da kısa sürede geçiyor. Dr. Sezgin’den öğrendiğim kadarıyla bir de kalıcı dolgu maddeleri mevcut. Ancak bu maddeler herkes için uygun olmayabiliyor. “Silikon gibi yabancı maddeler ise asla kullanılmamalı. Sıvı silikonların kullanımı artık yasak ve uzun vadede pek çok komplikasyona sebep olabiliyor, ayrıca doğal olmayan bir görünüme yol açabiliyor” diyor ve sözlerine şöyle devam ediyor: “İçinde akrilat ve benzeri yabancı maddeler içeren dolguları da dudak bölgesine kullanmıyoruz çünkü uzun vadede sertlik ve reaksiyon yapabiliyorlar.

Kimler geliyor?

Dudak dolgunlaştırmak, seveceği dudakları bulmak için dudağınızın doğal yapısıyla birlikte çalışacak bir sistem arayanların büyük bir çoğunluğu (70’ten fazla ülkede 4 milyon’un üzeri tedavi) Restylane Lipp kullanıyor. Restylane Lipp hyaluronik asidin kristal ve berrak bir formu ve dudakta doğal bir madde olarak zaman içinde azalarak kayboluyor.

Peki bu uygulamaları kimler yaptırıyor? Op.Dr. Ayşe Sezgin: “Her yaş grubundan gelen var ancak gençler daha çok rağbet ediyor. Genç yaş grubundaki hastalarımız genellikle kıvrımlı ve dolgun dudak görünümü için başvuruyorlardı. Ancak ileriki yaşlarda genellikle kırışıklıkları gidermek ve atrofik olan yani yaş, sigara içmek, diş ve diş etlerinin çekilmesi gibi sebeplerle azalan dudak volümünün tamamlanması veya artırılması için başvuruyorlar. Özellikle sigara içenlerde üst dudakta pek çok ince kırışıklık oluşur, kırışıklıkların yanında dudak volümü de daha erken yaşlarda ve daha çok azalır. Diş ve diş eti problemleri olan ve dişlerini erken dönemde kaybetmiş olan hastalar daha sık başvururlar. Bu hastalarda genellikle dudak aşağısına inen ve gülme çizgilerine de uzanan çizgiler ve kırışıklıklar oluşur” diyor.

Kimlere benzemek isteniyor?

Dünyada değişen trendler ve modayla beraber benzemek istenilen, hedef olan kadınlardan yazının başlarında bahsetmiştik. Peki ya Türkiye’de? “Eskiden en sık beğenilen ve talep edilen model, Bridget Bardot tipi dudak modeliydi ancak günümüzde uzun süredir Angelina Jolie’nin dudakları isteniyor. Dudakların üst kısmının daha dolgun olması isteniyor ancak bazen yanlış uygulamalar ve dudağın renkli kısmı yerine dudak kontürüne ve burun dudak arası bölgeye yapılan hatalı uygulamalar doğal olmayan dudak görünümüne yol açıyor” diyen Dr. Sezgin şöyle devam ediyor: “Dudak kenarının hafif yukarıya kıvrımı istenilen bir özellik ancak her yüze uygun olmayabiliyor. Dudağın şeklinin yüz bütününe uyumlu, doğal görünüme yakın olması hedeflenmeli. Çok ince dudakları birden kalınlaştırmak doğru olmaz. Bu, hastanın adaptasyonu açısından olduğu kadar doğal görünüm açısından da çok önemli. Bu kişilere aralıklı uygulamalar yapılması daha uygun oluyor. Dudak şeklinin ve dolgunluğunun yüz şekline orantılı olması çok önemli. Yüzü çok etli ve yuvarlak kişilere Angelina Jolie dudağı yapılması tabii ki düşünülemez. Ayrıca zaten alt çenesi küçük ve geride kişilere üst dudağın daha ileriye çıkıntılı olacak şekilde yapılması da yanlış olur.”

Ve bu yazının özeti: Amaç daha güzel ve çekici bir görünüm ise uygulamanın yüzün bütününe uyum göstermesi önemli. Son dönem Çağla Şıkel ve Türkan Şoray tipi dudaklar istenilen dudak şekillerine örnek. Dudakların hem üst kısmının orta bölgesinin üste alt kısmının da aşağıya kıvrımlı olması istenilen bir özellik. Alt dudağın orta bölümünün alta doğru hafif kıvrık olması ise çok talep edilen…

Dudak estetiğinin de modası var (mı?) adlı konuya yorum yapmak ister misin? Etiketler

*

*

Yorum yapmak ister misin?

Acilservis.pro - Hakaret, imla kurallarına uymayan ve konu ile alakasız yorumlar kesinlikle onaylanmayacaktır.