Çalışanlar İçin Alternatif İçecekler

Yazar:   Tarih:   Kategori: Genel 

Uzman Diyetisyen M.Turgay Köse
Etik Diyet Kliniği
0212 240 31 64

Güçlü bir savunma mekanizmasının temelinde ise yeterli ve dengeli beslenme yer almaktadır. Öte yandan çevremizde sağlığı olumsuz yönde etkileyecek o kadar çok faktör var ki: Vücutta metabolik yolla oluşabileceği gibi UV ışınlar, virüsler, radyasyon, çevre kirliliği, sigara dumanına maruz kalınması, enfeksiyon, stres, alkol ve bazı ilaçların alımı ile de oluşabilen reaktif oksijen türleri için, besinler yolu ile antioksidanların alımı artırılmalıdır.

Beslenme, pek çok insan tarafından karın doyurmak, canın istediği besinleri yemek, içmek şeklinde tanımlanmaktadır. Halbuki vücudun ihtiyaç duyduğu enerji ve 50’ye yakın türde besin öğesinin, yeterli ve dengeli bir şekilde besinler yolu ile alınması gerekmektedir.

Ancak tek tip beslenerek, sürekli öğün atlayarak, bir besinden fazla miktarda yiyerek vs sağlıklı kalabilmek pek mümkün olamamakta. Besin çeşitliliğine önem verilmelidir. Ancak iş ortamında her zaman için sağlıklı mönüler ile karşılaşma imkanı bulunmuyor.

Genelde kısıtlı bir zaman diliminde, alelacele yenilen fast food tarzı besinler hem sağlık hem de temizlik açısından kuşku uyandırmakta. Bu sıkıntılara ofise konulan çay, kahve, sıcak çikolata, capuccino makinelerinden alınan içecekleri de ekleyebiliriz. Bu tür içeceklerde bulunan kafein, kişide farkına varamasa bile az da olsa bağımlılık yapmakta, hatta birey çalışmadığı günlerde bu tarz içecekleri içmediği için uyanmakta güçlük çekmekte, baş ağrısı ile karşılaşmaktadır. İlave olarak şeker eklenmesi de fazla enerji alımına yol açmaktadır.

Örnek olarak; her gün 2 şekerli olarak içilen 3 adet çay 72 kkal. enerji vermektedir. Göz ardı edilecek kadar az görünen bu enerji kişiye senede 3.75 kg ağırlık kazandırmaktadır. Ağırlık çok değişken bir kavramdır, gün içerisinde bile baskülde 1 – 2 kg farklılıkla karşılaşılmaktadır.

Ancak 10 sene süresince bu şekilde içilen çay 37,5 kg olarak geri dönmektedir. İşte size obezite ve beraberinde 53 hastalık için çıkartılan bir davetiye. Halbuki o çayların içerisine yapay tatlandırıcı atıldığı durumlarda böylesi bir sorun ortaya çıkmamaktadır.

Bu nedenle aşırı şeker tüketiminden kaçınmakta yarar vardır. Öte yandan bu tarz hiçbir makinede “yapay tatlandırıcılı” gibi bir seçenek bulunmamakta, kişi de şeker tadını rafine şekerden karşılama yoluna başvurmaktadır. Son zamanlarda şeker kullanımının hızla artmasıyla birlikte kalp – damar hastalıkları, diyabet, kanser, sindirim sistemi hastalıkları ve romatizmal hastalıkların görülme sıklıklarında artışlar olmaktadır.

Alternatif Olarak Neler İçilebilir?

Su vücuttan toksinleri uzaklaştırmaya yardımcı olur. Kuşburnu, ıhlamur, adaçayı, zencefil, rezene, nar, ekinezya, kekik otu gibi bitki çaylarının da yaygın görünen kış hastalıklarına karşı olumlu etkileri bulunmaktadır. Bunlarla birlikte doğal maden suları, süt, ayran, salep, taze sıkılmış veya piyasada artık sıkça karşılaştığımız % 100 meyve suları yemeklerle birlikte ve / veya ara öğünlerde rahatlıkla içilebilir.

İşte bu içeceklerden birkaçının içerdiği faydalara örnekler;

Çay: Dünyada sudan sonra en çok tüketilen içecek çaydır. İçerdiği polifenoller ve flavonoidler ile antioksidan etkinlik göstererek kronik hastalık risk faktörlerini azaltmaya yardımcı olmaktadır. Potasyum içeriği ile sinir ve kas sistemlerinin çalışmasında görev almaktadır.

Son yapılan çalışmalar içerdiği epikateşin sayesinde kısa süreli nörolojik bozuklukları önlemeye yardımcı olduğunu, epigallokateşin3gallat içeriğinin ise metabolizmayı hızlandırdığını ve kilo kontrolüne yardımcı olabileceğini göstermektedir. Ancak aşırı ve demli bir şekilde tüketilmesi durumunda demir emilimini olumsuz yönde etkileyebileceği unutulmamalıdır.

Kahve: Kafein ve lezzet verici aromatik esanslar ve kafeol kahveye özelliğini kazandırır. Kahvenin uyarıcı etkisi içerdiği kafeinden kaynaklıdır. Kafeol kahvenin özel lezzetini oluşturur. Bu öğeler suda eridiğinden kahve yapımında suya geçerler. Çekildikten sonra uzun süre hava ile temas ederse bu maddeler kaybolmaya başlar ve lezzet azalır. O nedenle çekilmiş olan kahvelerin hava ile teması kesilecek şekilde paketlenmesi ve saklanması gerekir.

Çay ve kahvenin konsantrasyonu artırmada ve ishalde olumlu etkileri olmasına karşılık, bazı kimselerde kalp çarpıntısı, kansızlık veya ülser ağrılarını artırıcı etki yapabilirler. Birey kendi durumunu tanıyarak içeceği miktarı ayarlamalıdır.

Kafein, santral sinir sisteminde uyarıcı etki gösterir. Bazı insanlar kahveyi sadece uyanık kalmak ve yorgunluğu önlemek için içerler. Kafeinli içecekleri tüketmek bağımlılık değil alışkanlık olabilir. Aşırı kafein alımının etkileri kişiden kişiye farklılık göstermektedir. Kafein duyarlılığı birçok faktöre bağlıdır. Bunlar; kafein alım sıklığı ve miktarı, vücut ağırlığı, fiziksel durum ve sinirlilik düzeyidir. Kafein toleransı uzun sürede gelişir. Sağlıklı yetişkinlerde günlük 200 – 300 mg kafein fiziksel bir problem oluşturmaz.

Hazır Kahve: Türk kahvesi dışında beslenme alışkanlıklarına dahil olan bir diğer seçenek de hazır kahve çeşitleridir. Tek kullanımlık poşetlerde gerek sade gerekse süt tozu ve şeker ilaveli olanları hazırlama kolaylığı ve farklı lezzetler sunmaktadır. Ancak kafein idrar ve dışkı yoluyla çok az miktar kalsiyum kaybına neden olmaktadır. Bu küçük ama olumsuz etkiyi ortadan kaldırmak adına, kahvenin daha çok sütten yapıldığı latte veya capuccino şeklinde tüketilmesi daha sağlıklı olacaktır. Hatta köpüklü olmasını sağlamak amacıyla tam yağlı süt yerine düşük yağlı veya yağsız sütler de tercih edilebilir. Çayda olduğu gibi, kahvede de içerisine süt, şeker veya krema eklenmediği sürece enerji değeri yoktur.

Kakao: İçecek olarak kakao hazırlanırken, kakaonun karışım içerisinden ayrılmasını önlemek amacıyla, bir büyük fincan için bir çay kaşığı kadar kakao biraz su ile kaynatılır. İstenen miktarda şeker ve bir fincan süt eklenerek tekrar kaynatılır. Sıcakken servis yapılır. Uyanık kalmak adına içilecek iyi alternatiflerden biri olan kakao, oldukça da lezzetlidir. 

Bazı ilaçların ana maddesi bitkilerdir. Bu nedenle birtakım bitki çaylarının bazı tedavilerde etkin olması veya zıt etki yaratması söz konusu olabilmektedir. O nedenle tedavi gören bir kişi hekimine danışmadan bitki çayları kullanma konusunda dikkatli davranmalıdır.

Ekinezya: Soğuk algınlığı, nezle, boğaz ağrısı ve idrar yolları enfeksiyonlarının tedavisinde önerilmektedir.

Ihlamur: Yatıştırıcı, idrar söktürücü, dolaşımı düzenleyici, göğsü yumuşatıcı ve balgam söktürücü özellikler içeren ıhlamur mide için de faydalı etkiler göstermektedir.

Kuşburnu: Yüksek oranda C vitamini içeren kuşburnu, yaygın görünen kış hastalıklarından koruyucu etkiler içermesinin yanında kanı temizler, bağırsakları yumuşatır, mide kramplarına iyi gelir. 

Genel olarak karaciğeri fazla yormaması adına bu tür içecekleri günde 3 – 5 fincandan fazla içmemekte yarar vardır. Azı karar, ortası yarar, çoğu zarar prensibi bu tür içeceklerde de geçerlidir. Örneğin yeşil çayın kanserden koruyucu etkileri bilimsel olarak kanıtlansa da, “çok faydalı” diyerek günde 5 fincandan fazla içerseniz kalp ritminde sıkıntılara yol açmaktadır.

Kaynak: Hastane.com.tr

Çalışanlar İçin Alternatif İçecekler adlı konuya yorum yapmak ister misin? Etiketler

*

*

Yorum yapmak ister misin?

Acilservis.pro - Hakaret, imla kurallarına uymayan ve konu ile alakasız yorumlar kesinlikle onaylanmayacaktır.